GÜNDEM:
1.Sendikal Süreç ve Örgütsel Yapımız
Toplu görüşme sürecinde KESK’ in önceki yıllarda olduğu gibi meşru ve sahici görmediği masadan çekilmesi olumlu karşılanmıştır. Referandum tartışmaları toplu görüşme sürecini olumsuz etkilemiş, görüşmenin referandum sürecinden sonraya ertelenmesi algısı (söylemi) örgütte tartışmalara sebep olmuştur. Bu süreçte KESK ve sendikalarımız eylem ve etkinlikleriyle görünür olamamıştır. (Bazı şubeler karşı çıkmış olup ağırlıklı görüş bu yöndedir.)
Temel hakların referanduma sunulması sonrası onaylanan maddelerle çalışma hayatıyla ilgili çalışanlar aleyhine sonuçlar çıkmıştır. Yapılan düzenleme; yıllarca mücadelesini verdiğimiz Toplu İş Sözleşmesi içeriğinden yoksun, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının bağlayıcılığı ve dolaylı grev yasağı getirmesi ile 4688 sayılı yasadan daha daraltıcı bir sonuç doğurmuştur. Referandum sürecinde KESK’ in tavrının net olmadığı eleştirilmiştir (Bazı şubeler karşı çıkmış olup ağırlıklı görüş bu yöndedir.)
Referandum sonrası ortaya çıkan yeni sendikal düzenlemeler ile ilgili Konfederasyon düzeyinde sendikalardan ve hukukçulardan oluşan teknik bir çalışma grubu oluşturulmalı. En kısa sürede alternatifleri değerlendirerek bilgilendirme faaliyeti yürütülmeli ve talepler oluşturmalıdır. KESK olarak ne tür bir yol izleyeceğimizi kamuoyuna açıklamalıyız.
İdari yargının Kamu yararı gerekçesiyle kullanabildikleri “ Yerindelik Denetimi” hakkının 125’inci madde değişikliği ile tamamen yasaklanması özelleştirme, taşeronlaştırma, çalışma yaşamı ile ilgili hukuksal hak arama yollarının kapatılması referandumun en olumsuz sonuçlarından bir diğeri olmuştur.
Referandumda sol, sosyalist parti ve yapıların evet, hayır, boykot tercihlerinde bulunmuş olmaları solun parçalı görüntü verdiği tespiti yapılmıştır. Bu durumun gelecek seçimlerde değişmesi, sosyal demokratlardan sosyalistlere, çevrecilerden Kürtlere tüm ezilen kesimlerin emek ve demokrasi talepli bütünlüklü bir faaliyetin sürdürülmesi vurgusu yapılmıştır.
Referandumun bir diğer sonucu, Kürt halkı talepleri doğrultusunda almış olduğu boykot kararında başarılı olmuştur. Sorunun; seçilmiş temsilciler ve iç dinamiklerle diyalog kurularak, çatışmasızlık ortamı sürdürülerek barış içinde demokratik yollardan çözümünde ısrar edilmelidir. (Bazı şubeler karşı çıkmış olup ağırlıklı görüş bu yöndedir.)
Referandumdan başarılı çıkan AKP taşeronlaştırmacı, özelleştirmeci uygulamalarına hız verecektir. Özelleştirme süreçlerine karşı işlevsiz hale gelen Özelleştirme Karşıtı Platformu Öncelikle Dağıtım ve Santrallerin özelleştirmelerinde aktif ve mücadeleci bir konuma dönüştürülmesi için ESM çaba göstermelidir. Bunun için öncelikle EMO ve Tez İş olmak üzere tüm örgütlerle merkez düzeyde ve yerellerde görüşmeler yaparak duyarlı hale getirilmelidir. Öncelikle bir eneri raporu çıkarılarak kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Promosyonlarda işveren tarafından kesilen payların, personel ihtiyaçlarına mı, farklı ihtiyaçlara mı harcandığı, ne kadarının harcandığı, harcanmayan kısmının personele dağıtılması konularında taleplerini içeren bir yazı ile bilgi edinme yoluyla tüm kurumlardan istenmesi.
Ek ödemelerle ilgili işletilen süreç devam ettirilerek Bakanlar ve Parti Grup Başkanları görüşmelere devam edilmelidir. Ayrıca;
– Çevre Orman ve Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlıklarına yeniden faks çekme,
– Belli bir sürece talebi içeren kokart takma,
– Çalışan mekânlarda talebimizi içeren yazılar asma,
– DSİ Genel Müdürlüğü, bölge müdürlükleri ve yapılabilen diğer kurumlarda büyük işyerleri önünde belli bir süre (bir saat) oturma,
– İşyerine gidip bir gün çalışmama,
– Talepler yerine getirilmezse bir gün iş bırakma eylemleri MYK tarafından takvimlendirilmesi.
Mali Yönetmelikte önerilen değişikliklerle, Disiplin ve Denetleme Yönetmelikleri MYK tarafından hazırlanarak kısa sürede Şubelere gönderilmesi,
Taşeronlaştırma ve özelleştirmelerin etkisiyle azalan üye sayıları ile sendikamızda olduğu gibi birçok sendikada daralma yaşanmaktadır. İşkolları ve örgütsel modelin tartışılması gerekmektedir. Ayrıca istihdam biçimlerinde oluşan farklılaşma sonucu işsizlerden başlayan, 4/b, 4/c, sözleşmeli, çakılı, kadrolu, taşeron gibi çok farklı çalışma biçimleri doğmuştur. Yaklaşan Genel Kurul süreçlerini de gözeten bir yerden örgütlenme biçimlerinin ve yöntemlerinin tartışıldığı tek gündemli Danışma Meclisi ve Danışma Kurulu toplantılarının KESK tarafından yapılması önerimizdir.
Ortak örgütlenmenin ilk ayağı olan KESK’e bağlı sendika Genel Merkezlerinin ve illerdeki Şube ve temsilciliklerin olanakları ortaklaştırılması için KESK ve Genel Merkezler bütünselliğinde önlem alınmalı, yaptırım getirilmelidir.
Bilindiği gibi Zonguldak Karadon’da 17 Mayısta yaşanan grizu patlamasından sonra 5ay geçmesine rağmen iki işçi arkadaşın cesetleri hala çıkartılamamıştır. Şili’de yaşanan kurtarmada gösterilen duyarlılık ve başarısı nedeniyle Zonguldak yerel inisiyatifin öncülüğünde işçilerin ailelerinin katılımı ve Ankara kitlesinin vereceği destekle Çalışma Bakanlığına siyah çelenk bırakma ve Şili Büyükelçiliğine kutlama ve onlardan yardım talebini içeren eylemin gerçekleştirilmesine karar verildi.