Eğitimden sağlığa, ulaşımdan güvenliğe, halkın parasıyla oluşturulmuş kamu kurumlarından enerji üretimine, ormanlardan akarsulara, madenlerden otoyollara, tarımdan turizme kadar ülkemize gözünü diken emperyalizm, egemenler eliyle krizinin yükünü bizim sırtımıza yıkmaya çalışmaktadır.
Sermayedarların düzeni, baskı ve sömürü üzerine kurulmuş olan kapitalizm, varoluşundan beri en büyük krizle karşı karşıya. Krizin hangi yıkımlarla, nerede ve nasıl duracağı bilinmiyor.
Dünya krizle çalkalanıyor. Kriz, gerçekte emperyalizmin yakasını bırakmayan bir hastalıktır. Ama dönem dönem bu hastalık, sistemi komaya sokacak kadar derinleşir. Bugün yaşanan böyle bir krizdir.
İlkin krizin varlığı gizlendi. Daha sonra krizin sadece bir finans krizi olduğu söylendi. Varolan birikimleri hortumlama k için zaman kazanma yoluna gidildi. Şimdi artık krizin varlığı kabul ediliyor. Bu kez de krizi: işten atmaların, hak gasplarının, az ücretle çok iş yaptırmanın gerekçesi olarak kullanıyorlar.
Bugüne dek bizi öyle çok sömürdüler ki onlar krize girse de aç kalmazlar. Çünkü stokları vardır. Firmaları battığında dahi varlıklarını yitirmezler, çünkü devletler onları kurtarmak için vardır. Kriz dönemlerinde yoksulların tüketimi düşerken, lüks tüketimde artış gözlenir. Fabrika işçisi işten çıkartılırken hiçbir güvenlik görevlisinin işine son verilmez. Çünkü aç ve yoksul bırakılan halkın tehdit altında bırakılması gerekiyordur. Dünya halkları krizin ilk belirtileri ile beraber yoklukla yüzleşmeye başlamışken, Filistin Halkının evini başına yıkmak için gerekli milyon dolarların bulunmasında da güçlük çekilmemiştir.
Sanki sürekli kar peşinde koşarak; doğayı ülke imkanlarını bu amaçla talan ederek, insanlığın geleceğini değil kasalarında biriken dolarları gözeterek dünyayı bu noktaya getiren kendileri değilmiş gibi krizden de karla çıkmanın yollarını arıyorlar.
Kapitalizm üretimin gerçek sahiplerini aç ve açıkta bırakan; çalışanın değil sömürenin karnını doyuran bir sistem olduğu için krizden kurtulamaz. Krizin sebebi, yüksek ücret veya halkın tutumlu davranmaması, çok harcama yapması vb. değildir. Bu iddialar gerçekliği örtmek için kapitalizmin sözcüleri, tarafından ortaya atılan yalanlardır.
- Borsa oyunlarıyla paradan para kazananlar biz değiliz.
- IMF ile anlaşıp ülkenin geleceğini ipotek altına alan biz değiliz.
- Özelleştirmelerle ülke kaynaklarını emperyalist tekellere peşkeş çeken biz değiliz.
- Maliyeti düşürmek için günde 1 Doların altında ücretle üretim yaptırıp varlık içinde yokluğa sebep olan biz değiliz.
Yani krizin sebebi biz değiliz. Ona çözüm aramakta bizim işimiz değil. Krizden çıkınca da ezilecek sömürülecek olan yine biziz.
Biz halkız ve ancak üretenin yöneten olduğu kendi iktidarımızda tüm kaynaklar halkın hizmetinde olacağı için krizden bütünüyle kurtulmak mümkün olacaktır. Burjuva siyaset sahnesinin seçim manevraları arasında çözüm aramakta, krizden kurtulup refaha ulaşılacağı yalanına kanmak da, vakit kaybıdır. Sistem hiç olmadığı denli teşhir olmuş, makyajsız kalmıştır. O halde harekete geçelim. Sistemi kurtarmak yerine onu değiştirmenin, geleceği kuracak basamakları çoğaltmanın yollarını arayalım. Bunun için yıllardır “tüm kötülüklerin kaynağı kapitalizmdir.” Diyen devrimcilere yüzümüzü dönelim. Kapitalizm kriz halindeyken daha kolay yıkılır. Bize düşen tamir etmek değil yıkmak olmalıdır. Yıkalım ki kapitalizmin çürük kokularının yerini insanlığın baharını müjdeleyen güzellikler alsın.
Bu bağlamda Genel Eğitim ve Basın Yayın Sekreterliği olarak 1 yıllık faaliyetlerimizi özetlersek;
Öncelikle dergilerimizin bültenlerimizin hazırlanmasında büyük özveriyle katkı sunan Tansel SAVİ ve Fatih KAYMAKÇIOĞLU arkadaşlarıma, Sinop DSİ Tesislerinde çok kapsamlı bir eğitim gerçekleştirdikleri için Samsun, Zonguldak, Kocaeli Şube Başkanlarımıza,
Buna paralel; çok doyurucu bir eğitimin birinci ve ikinci ayağını gerçekleştirdikleri için Diyarbakır ve Şanlıurfa Şube Başkanlarımıza,
Cumartesi, Pazar yapılacak eğitimi organize ettikleri için İzmir, Aydın, Balıkesir Şube Başkanlarımıza ve komisyonda görev alan arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Olağan Genel Kurulumuzdan beri;
- 1 Mayıs Bülteni.
- Sedaş-Bedaş Özelleştirme Bülteni.
- ESM Dergimizin 4. Sayısı.
- Ankara’da 16-17-18 Mayıs 2008 tarihlerinde İMO Salonunda GTK ile beraber Şube Mali Sekreterleri ve Şube Örgütlenme Sekreterleri eğitimi.
- 21-22 Haziran 2008 Diyarbakır Şubemizin öncülüğünde Elazığ Gezin Tek Gıda-İş Eğitim ve Dinlenme Tesislerinde yapılan Şanlıurfa Şubemizin ve Genel Başkan Kemal BULUT’un da katıldığı eğitim çalışması.
- 03-06 Temmuz 2008 tarihlerinde Samsun Şubemizin öncülüğünde Zonguldak, Kocaeli, Trabzon Şubelerimizle MYK üyelerimizin çoğunluğunun da katıldığı DSİ Sinop Tesislerinde yapılan eğitim çalışması.
- Ankara’da 16-17-18 Ekim 2008 Jeoloji Mühendisleri Odası toplantı salonunda GTK ile beraber Şube Eğitim ve Basın Yayın Sekreterleri ile Şube TİS ve Hukuk Sekreterleri eğitimi.
- 2009 masaüstü ve duvar takvimi ile kalem bastırılması.
- 31 Ocak- 01 Şubat tarihleri arasında Diyarbakır ve Şanlıurfa Şubelerimizin gerçekleştirdiği Basın Yayın ve Eğitim Sekreteri Önder ÇALIŞKAN’ın da katıldığı eğitim çalışması.
- ESM Dergimizin 5. Sayısının basımı.
- ESM eğitim dosyası ve bloknot basımı.
- Aydın Şubemizce Yatağan’da yapılan SGK uzmanı Hüseyin ÇAĞLAR’ın sunum yaptığı eğitim çalışması.
- Bursa Şubemizce Orhaneli’de yapılan “Söyleşi ve Dayanışma Gecesi” etkinliği.
- Ankara 2 No’lu Şubemizce MTA Salonunda yapılan “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” etkinliği.
- Ankara 2 No’lu Şubemizce SGK ile ilgili SES MYK üyesi İlknur BAŞER’in sunum yaptığı eğitim çalışması.
- Ankara 1 No’lu Şubemizin DSİ’de “Kadın Hakları” ile ilgili sendikamız Avukatı Candan DUMRUL’un sunum yaptığı eğitim çalışması.
- Ankara 1 No’lu Şubemizin EÜAŞ-TETAŞ-TEİAŞ ve TEDAŞ’ta Disiplin Kurulları ve Ek Ödemelerle ilgili sendikamız Avukatı Candan DUMRUL’un sunum yaptığı bilgilendirme toplantısı.
- Ankara 1 No’lu Şubenin üyelerle “Dayanışma ve Tanışma” etkinliği.
BASIN AÇIKLAMALARI:
- Doğalgaz ve elektrik zamlarına karşı Tüketici Hakları Derneği ve KİGEM’le beraber yapılan ortak basın açıklaması.
- Menderes A.Ş. ve özelleştirmelere karşı EMO ile beraber yapılan basın açıklaması.
- Nükleer Karşıtı Platform (NKP) bileşenleri ile beraber yapılan basın açıklaması.
- SEDAŞ-BEDAŞ özelleştirmelerine karşı Özelleştirme Karşıtı Platform (ÖKP) bileşenleri ile beraber ortak basın açıklaması.
- Ek ödemelerle ilgili Başbakanlık önünde basın açıklaması.
- BEDAŞ özelleştirmesine karşı ÖKP ve Ankara Şubelerimizle beraber ortak basın açıklaması.
Eğitim ve Basın Yayın Sekreterliği olarak GTK’larımızla beraber Şube Sekreterliklerimizin eğitiminin de yapılması konusunda bir gelenek oluşturmaya çalıştık. Bunu Mayıs-2008 tarihli GTK’mızda Şube Mali Sekreterlerimizle Şube Örgütlenme Sekreterleri eğitimleriyle gerçekleştirdik. İkincisi, Ekim-2008 tarihli GTK’mızda Şube Eğitim ve Basın Yayın Sekreterlerimizle Şube TİS ve Hukuk Sekreterleri eğitimleri izledi.
Ayrıca bir kararımız vardı; GTK’larımızı Şubelerimizin olduğu bölgelerde yapmak üzere. İzmir, Aydın Balıkesir Şubelerimizin bu eğitim organizasyonu bizim için bir fırsat oluşturdu. Bu eğitimi GTK ile birleştirdik ve GÖNEN Birleşik Metal-İş Kemal TÜRKLER Tesislerinde yapma kararı aldık.
Tasarladığımız çalışmalar;
- Mersin’de; Antalya ve Adana Şubelerimizle,
- İstanbul’da; İstanbul, Kocaeli ve Bursa Şubelerimizle beraber GTK’larımızı ve eğitimlerimizi yapacağız.
- Dünya Su Günü için alternatif bir ESM Dergi “Su Özel Sayısı” veya broşürü.
- Örgütlenmeye yönelik afiş ve broşür tasarlamaktayız.
ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİZ.