14 Eylül 2017 günü Zonguldak’ta Kapuz Halk Plajı’nda iki kadın doktor bira içtikleri için önce güvenlik görevlisinin sözlü tacizine uğramış, ardından polis tarafından gözaltına alınarak “kabahatler kanunu” uyarınca para cezası kesilmişti.Geçtiğimiz hafta itirazı kabul eden mahkeme bu cezayı iptal etti. Bu konuya ilişkin basın açıklamasını Zonguldak Kadın Platformu adına ESM Zonguldak Şube Kadın Sekreterimiz Lale TETİK’in yapmıştır.
Basına ve kamuoyuna;
Zonguldak Kadın Platformu olarak, kadınlara uygulanan baskı, şiddet ve hak gasplarına ilişkin açıklamalarda bulunduk, bulunmaya da devam edeceğiz. Bugün kentimizde kişi hürriyetine saldırı ve yaşam tarzına müdahale yaşayan iki kadın arkadaşımızın hukuk mücadelesini kazanmasını sevinçle duyuruyoruz. Bu cesaret ve mücadeleler hepimize güç vermektedir.
Zonguldak Kapuz plajı geçen eylül ayında şaşırtıcı bir ceza ile ulusal ve yerel basında yer buldu. Olayı hatırlar isek; iki arkadaşımız birer bira alıp Kapuz plajında kitap okumak istemiştir. Kadınların yanına giden önce cankurtaran ardından zabıta, plajda içki getirmenin yasak olduğunu ifade ederken kişilere karşı baskılayıcı bir üslup kullanarak yanlış bir tutum sergilemiştir. Arkadaşlarımız bu tutuma karşı yasal haklarını anımsatarak itiraz etmiştir. Sayıları artan plaj görevlilerinin yaptıkları müdahaleyi, “kadın olmasaydınız size gününüzü gösterirdik” türünden tehdit etmeye vardıran görevlilere itiraz eden arkadaşlarımız, bu şekildeki alanlarda ancak sarhoş olup çevreyi rahatsız etmenin yasak olabileceği, şu anki pozisyonda kimseyi ilgilendiren bir durum olmadığını ısrarla dile getirerek, kendilerine yönelen tacizin durdurulmasını talep etmiştir. Ancak tartışmayı uzatma yanlısı olan zabıta ihbarda bulunarak polis çağırmıştır. Polis olay yerine geldiğinde, denizde olan kadınlardan birinin adı plajda anons edilerek kişilik hakları yok sayılmıştır. Olay mahalline gelen polis memurlarının büyütülecek bir mesele görmediklerini, şayet herhangi bir şikayetçi yoksa bir işlem yapmadan olay mahallinden ayrılacaklarını bildirmelerine rağmen, belediye görevlileri bizzat kendilerinin şikayetçi olduklarını belirtmiştir. Bu durum üzerine arkadaşlarımız karakola götürülmüş ve akşamın ilerleyen saatlerine kadar karakolda beklemek zorunda kalmıştır. Hiç kimseyi rahatsız etmedikleri ve haklarında başka hiçbir şikayet olmadığı halde, belediye görevlilerinin gerçek dışı beyanlarıyla şikayete devam etmesi akılla açıklanabilr bir durum değildir. Arkadaşlarımıza polis tarafından Kabahatler Kanunu’nun 37. maddesinden ceza kesilmesi ise bu akıldışılığı bambaşka bir boyuta taşımıştır. Kabahatler Kanuna göre ortada bir suç olmadığı bilgisine erişilmiş olmasına rağmen, polis arkadaşlarımızdan özür dileyip serbest bırakmak yerine, “mal ve hizmet satarak çevreyi rahatsız etmek” gibi trajikomik bir ceza kesmeyi daha uygun bulmuştur.
Olayı taraflardan dinleyip yaşanan mağduriyeti çözmesi beklenen Belediye sorumlularının tavrı, plaja asılan içki getirmenin yasak olduğuna ilişkin tabelaları işaret ederek, içinde bulundukları tutumun haklılığını savunmak, hatta iftiraya varan söylemlerde bulunmak olmuştur. Oysaki Belediye encümenliği tarafından Kapuz plajında alkol almanın yasak olduğuna dair alınmış bir karar olmadığı gibi, plaj girişine asılan dışarıdan alkol getirmenin yasak olduğunu ifade eden tabelalar Kıyı Koruma Kanunun ilgili maddeleri gereğince yok hükmündedir. Ortada yasal olmayan bir şey söz konusu ise, o da Belediye’nin astığı yiyecek ve içki yasağı tabelalarıdır. Üzerine düşünülmesi gereken konu; hepimize ait olan bir plajın kapatılarak girişlerde ücret alınması, dışardan yiyecek içecek getirilmesinin yasaklanıp insanların oradaki özel restorana mecbur kılınmasıdır. Ayrıca Kabahatler kanuna ilişkin cezalar zabıtalar tarafından da kesilebilirken, polis çağırılıp gözaltı işlemi baskıcı ve hukuksuz bir uygulamadır. Nitekim yapılan itiraz sonucu kesilen ceza mahkemece bozulmuş, cezanın hukuksuz olduğu ortaya çıkmıştır.
Diğer taraftan ülkenizin birçok sahilinde ve plajındaki tesislerde alkol alınmaktadır. Mavi bayraklı Kapuz Plajını ülkemizin diğer plajlar ve sahilinden ayıran nedir?
Yasal dayanağı bile olmadan kesilen cezanın kaldırılması ile anlaşılmıştır ki “aile plajı” gerekçesiyle uygulanmaya çalışılan ahlakçı ve eril yasaklamalara karşı verilecek hukuk mücadelesi önemlidir. Bu vesile ile Zonguldak’ta ve bu ülkede yaşayan kadınlar olarak mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. Bu olay yaşam tarzına yapılan diğer alanlardaki müdahaleler ile birlikte düşünülmesi gerekmektedir; son gelinen noktada konuyla ilgili hatalı tutumu bulunan görevlilerin ve onları koruyan sorumluların basına yaptıkları açıklamaların yaşanan mağduriyeti daha da arttıran değil, onaran ve çözümleyen noktalarda durması gerektiğini düşünüyor ve umuyoruz. Bu karardan sonra kesilen ceza ve basına yapılan açıklamaların yeniden değerlendirilmesini, özeleştirel tutumlar içinde açıklamalar yapılmasını ve görevini kötüye kullanan sorumlular hakkında gereken yaptırımların uygulanmasını ayrıca plaj girişine konan “yasadışı yasak” tabelaların kaldırılmasını Zonguldak’lı kadınlar olarak talep ediyoruz.
ZONGULDAK KADIN PLATFORMU