HUKUKUN OLMADIĞI VE VİCDANLARIN KÖRELDİĞİ YER…SOMA
“301 MADEN EMEKÇİSİ, 13 MAYIS 2014 TARİHİNDE İŞ CİNAYETİ SONUCU HAYATTAN KOPARILDILAR, TÜM HAYALLERİNİ KEFENİN İÇİNE KOYUP TOPRAĞA GİRDİLER, İSİMLERİYLE DEĞİL, SAYILARIYLA ANILAN CANLARI, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ…”
Basına ve Kamuoyuna;
301 canını yitiren aileler, ilk günden beri adalet için sokaklarda, mahkeme kapılarında seslerini duyurmaya çalıştı. Gerçek sorumlular, yargı önüne çıkarılamamıştı. İnatla, sabırla adaletin yerini bulması için çabaladılar. Ancak sesleri kısılmaya çalışıldı, biber gazına boğuldular, coplandılar, yerlerde tekmelendiler. Yapılan baskılarla acılarının üzerine acılar katıldı.
Mahkeme sürecinde sayfalar dolusu teknik analizler, raporlar yazıldı, çizildi. Dünyada başka örneği olmayan (Kömür yangını sonucu oluşan gaz zehirlenmesinden bu sayıda ölümlü bir olay örneği yoktur) bir işçi katliamının her yönü ile incelenip tekrar yaşanmaması için kararlar alınması ve uygulanması gerekiyordu.
Sayfalarca ifadeler alındı dosyaya konuldu, incelendi. Defalarca bilirkişi değişti, keşifler yapıldı. Geçtiğimiz yıl biraz olsun ailelerin güven duymaya başladığı Hâkimin ve mahkeme heyetinin görev yeri değiştirildi.
Ve 4 yıl 2 ay sonra mahkeme kararları açıklandı…
Emekçilerin hayatlarını hiçe sayıp, sömürüp para kazananlar suçlarının karşılığı cezaları almadılar. Bu kararlar Toplum vicdanını yaralayan ve adalet duygusunu zedeleyen kararlardır. Bu kararlar İş cinayetleri devam etsin anlamına gelmektedir. Mahkeme tarihin en büyük iş cinayetlerinden birisi olan Soma katliamını “taksirle ölüme sebebiyet verme” kusuru olarak değerlendirmiş, özelleştirme ve taşeronlaşmanın önünü açan, üretim zorlaması ve kar hırsıyla katliama neden olan sorumluların en az ceza ile kurtulmalarına neden olmuştur.
Bu cinayetin asıl sorumluları yaptıkları yasal düzenlemeler ile doğal kaynakları özel sektörün talanına açan siyasal iktidar ve onun suç ortağı şirket yönetimidir.. Bu davanın sonucu ne olursa olsun giden canlar elbette geri gelmeyecektir ancak adaletin yerini bulması, yanan yürekleri az da olsa soğutabilir, kamu vicdanı rahatlatılabilir ve yeni iş cinayetlerinin engellenmesine katkıda bulunabilirdi. Bu kararlara karşı sessiz kalmayıp gerçek sorumlular adaletin önünde hesap verene kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Emekçilerin çalışırken iş cinayetlerine kurban gitmedikleri, eşit, özgür, sömürüsüz bir dünya kuracağız. Kaybettiğimiz 301 canımızı ve yaşamını yitiren tüm emekçileri bir kez daha saygıyla anıyoruz.
KATİLLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!
SOMA KATLİAMININ HESABINI SORACAĞIZ!
ESM MERKEZ YÜRÜTME KURULU