Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu Yöneticileri ve bu taslağı gündeme getiren siyasi
iktidarın MKE’de ne yapmak istendiğini tüm kamuoyu ve mesai arkadaşlarımızın bizden dinlemesini isteriz.
1. NEDEN BU YASAL DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ DUYULDU?
İddia; Mevcut durumda Kurum faaliyetlerinin icrası için tabi olunan kamu mevzuatı kısıtları ile nitelikli insan
kaynağı istihdamında yaşanan zorluklar, Kurumun ileriye yönelik atılımlarının önündeki en önemli engeldir.
Oysa; tüm kamuda olduğu gibi MKE Kurumu da tepeden inme yöneticiler tarafından yönetiliyor. Ne Kurumu ne
de Kurumun faaliyet alanı hakkında bilgileri olmadan kurumların başına yönetici olarak atanıyorlar. Asıl engel
Kurumların kendi içerisinden liyakat şartlarına uygun, tecrübe ve bilgi birikimi dikkate almadan yapılan bu tür
yönetici atamalarıdır.
Atanan / mevcut yöneticiler, hem memur hem de işçiler arasında iktidara yakın ya da yandaş sendikaların
referansları doğrultusunda personel görevlendirmeleri yaparak asıl işi yapan personelin küstürülmesine ya da
zorlama yöntemlerle atıl hale getirilmesine sebep oluyorlar.
Mevcut yönetim tarafından son yıllarda uygulanmaya başlanan “Performans Ödemelerinde” temel kriterin
“yönetim kadrosuna yakınlık” üzerinden belirlenmesi hem yapılmak istenen nispeten olumlu bir adımı heba
ediyor hem de çalşanlar arasındaki iş barışını bozuyor.
ESM olarak bu konudaki temel önerimiz ise birçok kurumda uygulanan ikramiye ya da görev tazminatı
şeklinde bir ödemenin tüm çalışanlara kadro derecesine göre ayrım gözetmeksizin ödenmesidir.
Bir diğer iddia ise Kurum bünyesinde nitelikli personel istihdamının önündeki engellerin kaldırılması iddiasıdır.
Mevcut Yönetim tarafından bazı Projelerde ve yapılan işlerde çok yüksek ücretlerle danışman adı altında
personel istihdamında veya danışman firma kullanımında belirgin bir artış olmuştur. Bugüne kadar yapılan bu
çalışmaların kuruma ne gibi somut katkı yaptığı, danışmanlık hizmeti alınan kişi ve kurumların hangi kriterlere
göre belirlendiği ile tek bir somut çıktı yoktur.
Kısacası mevcut Yönetim kanunla kavuşmak istediği her şeyi fiili durumda zaten yapmaktadır. O zaman bu
yasal düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu diye kendimize tekrar sormakta fayda var.
2. KANUN TASLAĞI İLE NE AMAÇLANIYOR?
MKE A.Ş.’nin kurulması hakkındaki Kanun Taslağı ile;
Sermayesinin tamamı Hazineye aktarılacak, dolayısı ile hazine tarafından kısmi olarak ya da bir bütün
olarak satılması veya ortak alınması kolaylaştırılacak.
Her ne kadar Denetimden kaçırılmadığı iddia edilse de, mevcuttaki Denetim Yasaları bile doğru düzgün
uygulanmazken Anonim Şirketin denetlemesi ya da yasalara uygun şekilde denetlenmesi ihtimali söz
konusu olmayacak.
Mevcut iş güvencesine rağmen personel arasında ayrım yapan, sürgün, kızağa alma vb. mobbing
uygulamalarının yapıldığı yerde; hiçbir personelin işten çıkarılmasının kesinlikle söz konusu
olmayacağına ve personelin tüm mali ve sosyal haklarının korunacağı yönündeki açıklamalara
inanmak tam anlamıyla saflık olacaktır.
Böylece, özel sektörün kar hedeflerine göre çalışma koşullarının belirlendiği, özellikle personel rejimi
açısından çok daha esnek ve işe alımlarda torpil ve referansın dikkate alındığı bir yapıya bürünmesi
amaçlanmaktadır.
Dahası sadece MKE değil tüm KİT’lerin tasfiyesi ile kamuyu küçülterek tamamen özel sektörün insafına terk
edilmesi planlanmaktadır.
3. MKE KURUMU ÖZELLEŞİYOR MU? YENİ STATÜSÜ NE OLACAK?
Tabi ki Hayır… Özelleştirme, ortak alma, parça parça satma, yap işlet devret modeli ve benzeri talan
yöntemleriyle kurumun bütün faaliyet alanlarının özel sektöre peşkeş çekilmesi için başlangıç adımı atılıyor.
4. MKE KURUMUNUN MEVCUT SÖZLEŞMELERİ, HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİNİN DURUMU NE OLACAK?
MKE Kurumunun tüm taşınır ve taşınmazları, borçları, alacakları, ayni, fikri, sınai mülkiyet hak ve
yükümlülükleri ile devir tarihinde yürürlükte bulunan tüm sözleşmeleri kül olarak MKE A.Ş.’ye devredilecektir.
MKE A.Ş. tarafından ise yılların birikimi ve halkın vergileri ile oluşturulmuş teknik bilgi birikim ve alt yapının
tamamı mevcutta örnekleri yaşandığı üzere ücretsiz bir şekilde veya alım garantisi verilerek, yap işlet devret
gibi yöntemler kullanılarak özel sektöre peşkeş çekilecektir.
5. MKE KURUMUNDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN DURUMU NE OLACAK?
4857 sayılı Kanuna tabi olarak işçi statüsünde çalışan tüm personel, ne yazık ki işçi sendikasının “üye sayım
artacak” sevdası sonucunda güvencesiz bir şekilde ortada bırakılacaktır.
6. MKE KURUMUNDA ÇALIŞAN MEMUR VE SÖZLEŞMELİ PERSONELİN DURUMU NE OLACAK?
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (I) ve (II) sayılı cetvele tabi olarak görev yapan tüm personele
(devlet memuru, sözleşmeli personel) hiçbir ayrım yapılmadan sözleşme teklif edilecektir.
Sözleşme imzalamayı kabul edenler 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak istihdam edilecek; fakat ileriki süreçte
her an işten atılma tehditti personelin boynunda sallanacaktır. Diğer yanda ise iş yapan ile yönetime ve siyasi
iktidara yakın olan personel ve düşük ücretlerle işe yeni başlayacak personeller arasında iş barışı bozulacaktır.
7. MKE A.Ş.’DE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEK PERSONEL İÇİN SÖZLEŞMELER SÜRELİ Mİ OLACAK?
Tabi ki belirsiz süreli sözleşme imzalanacaktır. Çünkü İş Kanununa göre tek taraflı iş akdinin fes edilmesini
kısıtlayan her hangi bir madde söz konusu değildir.
Yani işveren “belirsiz süreli” diye güvenceli gibi gösterilen bu iş akdini istediği zaman tek taraflı
feshedebilecektir.
8. TAŞERON İŞÇİLERİN DURUMU NE OLACAK?
Yine KİT’lerin tamamı için hazırlanan Strateji Planı esasları doğrultusunda karlılığı ve verimliliği esas alan bir
anlayışla personel sayısında küçülmeye gidileceği gün gibi ortadadır.
9. MKE A.Ş. HANGİ YETKİ VE İSTİSNA/MUAFİYETLERE SAHİP OLACAK?
Mevcut durumda, MKE A.Ş. yüklendiği taahhütleri daha etkin şekilde yerine getirmek amacıyla Milli Savunma
Bakanlığı envanterinde bulunan hammadde, malzeme, araç-gereç, cihaz, teçhizat, yedek parça, sistem, alt
sistem ile bina, fabrika, imalathane, atölye ve benzeri taşınmazlar, arazi, platform, silah, mühimmat,
ekipman, altyapı ve test merkezi ve benzerlerini belirli şartlarda kullanabilecektir değil zaten kullanmaktadır.
Dahası KİT statüsü değiştirilmeden ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri yapmak için elinde sınırsız bir güç
olan iktidarın arkasına sığındığı gerekçelerin hiçbir somut karşılığı yoktur.
Fakat MKE A.Ş.’nin ortak alınması ya da her hangi bir ad altında özel sektöre devri gündeme geldiğinde
halkın vergileri ile oluşturulmuş kaynakların tamamı bu yetki ve istisnalar sayesinde özel sektöre peşkeş
çekilecektir.
Kısacası verilen yetki ve istisna/muafiyetler bir lütuf değil özel sektörün iştahını kabartan ve kamunun
kaynaklarının yağmaya açılmasına neden olacak düzenlemelerdir.
10. MKE A.Ş. KAMU DENETİMİ KAPSAMI DIŞINA MI ÇIKIYOR?
Tabi ki Hayır… Zaten önemli olan kamu denetimini hakkı ile yerine getirecek kamu
görevlisi, savcısı, hukukçusunu bulmak önemli olan. Dolayısı ile denetim açısından da bir
sorun olduğunu düşünmüyoruz.