23 Ağustos 2021 tarihiydi, Toplu Sözleşme görüşmelerinde, sefalet zammına imza atılmasının ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın sosyal medya hesaplarından “Büyük kazanım” açıklaması yapmıştı…
Açıklama aynen şuydu…;
-Memur ve memur emeklilerini ilgilendiren 6.Dönem Toplu Sözleşmeyi, genelde ve 11 hizmet kolunda mutabakatla sonuçlandırdık.
-Memur maaşını %30 ile %40,22 oranında artırdık
-3600 Ek Gösterge ve Sözleşmeliler ile ilgili önemli kararlar aldık
6 milyona yakın kamu emekçisini ve emekliyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde 600 TL seyyanen zam, ilk yıl yüzde 21, ikinci yıl yüzde 17 isteyen Memur-Sen ilk yıl yüzde 5+7’ye, ikinci yıl ise yüzde 8+6’ya imza attı ve Memur-Sen’in 3600 ek gösterge ve sözleşmeli çalışanların kadroya alınması talepleri de kabul edilmedi…
Memur-Sen’e bağlı sendikalara üye olanlar ve tüm emekçiler, “Hem memuru masada satıp hem de pişkince bunu başarı diye anlatıyorsunuz” diye tepki göstermişti…
Sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi, 6 Aralık P.tesi günü, yine benzer açıklamalar yaparak, bazı basın yayın organlarında memur ve memur emeklilerine % 30-35 zam yapılacağına dair kasıtlı veya kasıtsız olarak, çalakalem yazılan haberlerle birlikte bu zammın Ocak ayında yapılacağı gibi bir algı ve yanılsama oluşturduklarını gördük. Esasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın kastettiği zam 2022-2023 TİS döneminde yapılacak olan, sanki yeni bir artışmış gibi ifade edilen, karara bağlanmış kümülatif artış oranıydı.
Yani olur da sağ kalırsak bugünkü maaşımıza ek olarak % 30-35 zam almayı elbette hepimiz çok isteriz…!
Memurlara ve emeklilere yapılacak olan zam oranı konusunda şimdiye kadar hep lütuf bekleyen bir yetkili sendika ve onun yandaşı sendika var. Mevcut TİS rejimi maalesef bizleri iktidarın iki dudağından çıkacak söze mecbur bırakıyor. Hal böyle olunca TÜİK’in resmi enflasyonuna endekslenmiş maaş artışlarıyla artık günden güne değil, saat saat, dakika dakika yoksullaşıyoruz.
Market raflarındaki en temel gıdaların bile gün içerisinde nasıl fiyat artışına uğradığına hep birlikte şahit oluyoruz.
Örneğin vergi yeniden değerleme oranları 2021’de % 9,11’ken 2022 yılı için % 36,2 olarak uygulanacak, ancak biliyoruz ki biz bordrolu çalışanlar için belirlenen vergi dilimleri yerinde sayacak! Eriyen maaşların üzerindeki vergi yükü daha da artacak.
Çok uzatmaya gerek yok. Hemen herkes yaşananların farkında. Yetkili sendika ve yandaş sendika için bunlar sorun olmayabilir.
Ancak milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin sorunları saymakla bitmez. Çünkü bu milyonlar yetkili sendika ve yandaş sendika yöneticileri gibi onbinlerce liralık maaşlar alabilecek kadar “şanslı !” değiller.
Kısaca diyoruz ki;
- Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi GEÇİNEMİYOR! Maaşlar insanca geçinebilecek düzeye yükseltilmelidir.
- Patronlara her gün bir vergi affı getirilirken, bizler böyle ağır bir vergi yükü altında kalmayı hak etmiyoruz. Gelir vergisi dilimleri adaletli bir hale sokulmalıdır!
Bizler lütuf bekleyenlerden, sıcak koltuklarını kaptırmamak uğruna kamu emekçilerini yoksulluğa mahkum edenlerden olmayacağız…
Kamu emekçilerinin taleplerini dile getirmek için;
18 ARALIK’ta DİYARBAKIR ve İZMİR’de, 19 ARALIK’ta ANKARA ve İSTANBUL’da bölge mitinglerinde buluşacağız ve taleplerimizi gür bir şekilde dile getireceğiz.
Tüm dostlarımızı ESM olarak verdiğimiz bu mücadelenin bir parçası olmaya tekrar davet ediyoruz!