
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ye ait Turhal, Kastamonu, Kırşehir, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikaları için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın son teklif için 19 Kasım tarihini belirtmesi dikkatleri tekrar şeker sektörüne çekmiştir.
Şeker-İş Sendikasının 11 Kasım tarihinde Turhal’da düzenlediği miting de halk şeker fabrikasına çıkmıştır. Şeker Fabrikasında çalışan Şeker-İş sendikasına üye işçilerin yoğun bir şekilde katıldığı miting de özelleştirme karşıtı pankartlar taşınmış, Turhal Şeker Fabrikasının satılmak istenmesi protesto edilmiştir.Suudi Arabistan merkezli Savola Group tarafından yakın takibe alınan bu fabrikaların satışının ardından Hükümetin açıkladığı orta vadeli programa göre 2010 yılı sonuna kadar Türk Şeker’e ait 25 fabrikanın tamamı tahminen, 1,7 milyar liraya satılacaktır.
Yüzölçüm itibariyle neredeyse Turhal’ın yarısını kaplayan Şeker Fabrikası için; “Bugün yapılsa para yetmez” tabirini kullanırsak yanlış söylememiş oluruz.
Ama uygulanan yağma politikaları şeker fabrikalarının da kapısına dayanmıştır.
Cumhuriyetin ilanından iki yıl sonra kurulmaya başlanan şeker fabrikalarını yabancılara satmak, çiftçiye, işçiye, o yörenin halkına, tarıma, ülkeye, Cumhuriyete karşı yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Tarih bunu affetmeyecektir.
ESM üyeleri bu mitinge “Şeker Fabrikaları Cumhuriyetin Gururu, Pancar Çiftçinin Alın teri, İşyeri Namusumuzdur. Kararlıyız Sattırmayacağız.” Yazılı pankartın arkasından yürümüş ve Genel Başkan Kemal Bulut’ta miting de bir konuşma yapmıştır.
Genel Başkanımız Kemal BULUT’un yaptığı konuşma metni;
Sevgili Pancar Üreticileri,
Sevgili Şeker Fabrikası Çalışanları,
Sevgili Turhallılar,
Ülkemiz çok ciddi bir kuşatılmayla karşı karşıyadır. İMF’nin ve DB’nın talimatları ile tüm varlıklarımız bir bir satılmaktadır. Dün EBK, Sümerbank, Çimento Fabrikaları, Madenler, SEKA, Demirçelikler, Telekom, TEKEL, bugün Elektrik Dağıtım Şirketleri, Şeker Fabrikaları, Elektrik Üretim Santralleri, yarın hastaneler, okullar.
Açıkçası tüm değerlerimiz satılıyor.
Dünya sermayesi kriz yaşıyor. Kriz sonrası hükümetler devletleştirme yapıyor. İşsizliği engellemeye çalışıyorlar. Oysa geldiği günden beri kendilerini tüm değerlerimizi satmayla görevlendiren AKP iktidarları yaptıkları özelleştirmelerle işsizliği arttırmaktadırlar. Zira bugüne kadar yapılan tüm özelleştirmelerde her 100 kişiden 70’i işinden olmuş, işsizlik ordusuna katılmıştır. Bugün işsizlik oranı %16’ları geçmiş, artmaya da devam edeceği tüm taraflarca ifade edilmektedir. Özelleştirilen kurumların birçoğu faaliyetlerini durdurmuş yada kapanmıştır. Hükümet, yeni özelleştirmelerle işsizliği arttırmayı kendilerine görev saymaktadır.
Ayrıca örgütlü kesimlerden de korkuyorlar. Çiftçi örgütlenmesinden, işçi örgütlenmesinden, memur örgütlenmesinden korkuyorlar. Muhalefet eden tüm yapılardan korkuyorlar. Özelleştirmelerle sendikasızlaştırma yolu ile örgütlü yapıları da azaltıyorlar. Ya da yandaş örgütler oluşturuyorlar. Yine özelleştirmeler sonucunda her 100 kişiden 75’i sendikasız kalmaktadır.
Sevgili Turhallılar,
Avrupa’nın ve dünyanın sayılı şeker üreticileri arasında yer alan ülkemizi uyguladıkları politikalarla ne hale getirdiklerini siz daha yakından yaşamaktasınız.
Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak yüksek oranda nişasta bazlı şekerleri ve kaçak yollarla ülkeye sokulan tatlandırıcılarla pancar ve şeker üretimimizi hükümet eliyle can çekişir hale getirdiler. Uygulanan vergiler ve kotalarla rekabet edemez hale getirdiler. Şimdi de satıyorlar.
Bunun anlamı;
Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında üreticiye verilen çok düşük destek kredisinden mahrum olacaksınız.
Sözleşmeli, yani özel şirketin istediği kadar pancar üreteceksiniz, istediği fiyata satacaksınız, pancar üretiminden vazgeçeceksiniz, paranızı alamayacaksınız, işsiz kalacaksınız, yoksullaşacaksınız, tek gelir kaynağınızdan ve tek fabrikanızdan mahrum kalacaksınız.
Bir başka anlamı;
Şeker sanayimiz bitiriliyor, pancar üreticisi yok ediliyor, piyasaya sağlıksız şeker hakim oluyor, halkın sağlığıyla oynanıyor. Ve açıkçası şekerin tadı kaçırılıyor.
Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) olarak özelleştirme uygulamalarının karşısında olduk. Verilen mücadelenin hep içerisinde olduk. Örgütlü gücümüzle bu mücadelelere katıldık.
Bugün şeker fabrikalarının satışı sürecinde fabrikalardaki üyelerimiz başta olmak üzere tüm örgütlü yapımızla sizlerle omuz omuza olacağımızı buradan bir kez daha belirtmek istiyorum.
Unutmayalım ki kurtuluş tek başına olmuyor.
Onurlu mücadelemizi selamlıyorum, hepimize kolay gelsin. 11.11.2009
Kemal BULUT
ESM GENEL BAŞKANI