8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bu yıl deprem felaketinin gölgesinde karşılıyoruz. Maalesef yaşanılan acılar hepimizin yüreğini burktu, halen acımız sürüyor. Ancak dayanışmayla bu süreci de atlatacağımızı biliyoruz.
Milyonlarca insanda derin acılar bırakan Maraş depreminin etkileri, savaşlarda olduğu gibi kadınlar ve çocuklar üzerinde daha ağır yaşanıyor. Enkaza dönen kentlerden sağ kurtulabilen, yakınlarını kaybetmenin ağır travmasını yaşayan kadınlar bir taraftan da göçe, yoksulluğa, salgın hastalıklara ve şiddet riskine karşı en savunmasız toplumsal kesimi oluşturmakta.
Konfederasyonumuz KESK ve ESM olarak bu süreçte kadın emekçilerle dayanışmayı yükseltmek adına elimizden gelen gayreti göstermeye devam ediyoruz. Kadın yöneticilerimiz ve gönüllü üyelerimiz depremzede kadınların en temel ihtiyaçlarını karşılamak adına bölgede faaliyetlerini aralıksız sürdürüyorlar. Elbette bütün bunlar sadece üyelerimizin değil üye olmayan dostlarımızın da gönüllü katkılarıyla sürdürülüyor.
Emekçi halkın dostlarının yine din, dil, ırk, cinsiyet fark etmeksizin aynı kaderi paylaşan emekçiler olduğunu bu felaketle bir kez daha görmüş olduk. Bizler yaralarımızı en hızlı şekilde sarmak için omuz omuza dayanışmayı sürdüreceğiz.
KESK-ESM olarak Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bu dayanışmanın büyütüldüğü bir gün olarak görüyoruz ve deprem felaketinde yitirdiğimiz insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.
ESM’li kadınlar olarak, erkek egemen sistemin bize dayattığı yaşamı kabul etmiyor, 8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nde de taleplerimizle alanlarda, işyerlerinde olmaya devam ediyoruz.
“ÖFKEMİZLE İSYANIMIZLA KADIN DAYANIŞMASINI ÖRÜYOR YAŞAMI YENİDEN KURUYORUZ!” diyerek alanlarda olacağız.
Yaşasın Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Kadın Mücadelesi!