BASIN AÇIKLAMALARIHABERLERŞUBE AÇIKLAMALARIŞUBE HABERLERİ

SUSTURULMAK İSTENEN KESK’İN EMEK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİDİR!

BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye; son dönemde sistematik bir hukuksuzluğun ve insan hakları ihlallerinin yaşandığı, iktidarın devletin tüm aygıtlarını kullanarak uyguladığı bir baskı süreciyle karşı karşıyadır.

Belirli merkezlerde hazırlanmış olan senaryolara, ne idüğü belirsiz gizli tanık ifadelerine, hukuksuz telefon dinlemelerine dayanılarak yapılan yüzlerce tutuklamayla toplum bir korku imparatorluğuna sürüklenmiştir. Akademisyenler, siyasi parti temsilcileri, seçilmiş belediye başkanları, gazeteciler, yazarlar, sendikacılar, askerler artık hükümlülüğe dönüşmüş uzun süreli tutuklamalarla senelerdir cezaevlerinde tutulmaktadır.

Son olarak 28 Kasım Pazartesi günü baskı ve korku imparatorluğu uygulamalarının bir örneği daha İzmir’de hayata geçmiştir. İzmir’de KESK üyelerine yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonlar sonrası açılan davada aralarında KESK Genel Başkanı Lami ÖZGEN’inde bulunduğu 25 KESK üyesine 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası verilmiştir.



Yargılamanın tutuksuz olarak devam ettiği dava dosyasının içeriğine bakıldığında başta hukuk kesimleri olmak üzere herkes arkadaşlarımızın beraatlarını bekliyordu. Ancak adeta yargılamaya “gizli bir el” müdahale etti ve karar duruşmasından kısa süre önce duruşma heyetinden iki hakim değiştirildi.

28 Kasım 2011 tarihinde yapılan karar duruşmasında baştan beri mahkeme heyetinde yer alan ve heyet başkanı olan yargıç tüm arkadaşlarımızın beraatlarını isterken, dosyayı ne kadar okudukları bile belli olmayan, siyasi iktidarın yargıdaki kadroları oldukları izlenimi veren iki hakim 25 arkadaşımızın 6’şar yıl 3’er ay cezalandırılmasına karar verdi.

Bu davanın iddianamesini hazırlayan savcının kısa süre önce İzmir’de çıkar amaçlı suç örgütüyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle yetkileri elinden alındı! Ancak aynı iddianameye dayanılarak ceza verildi. Ortaya çıkan tablo, AKP’nin HSYK’nın yapısı ile ilgili yaptığı düzenlemeden sonra yargıda da kurumsallaşmasını tamamladığını göstermektedir.

Değerli Basın Emekçileri;

Bu karar yargıya ve adalete olan güveni açıkça zedelemiştir. Karar hukuki değil siyasidir. Verilen ceza ile KESK, kriminalize edilmek isteniyor. Ceza konusu olan sendikal hak ve özgürlüklerdir. Yargılanan sendikal faaliyetlerimizdir. Yargılanan KESK’tir, bizleriz.

AKP için en büyük engellerden biri de KESK’in emek ve demokrasi mücadelesidir, kararlı ve ilkeli duruşudur. Bu duruşu nedeniyle KESK kurulduğu günden bu yana emek düşmanı her iktidarın hedefi olmuştur. Çünkü KESK ücret sendikacılığı yapmaz. Çünkü KESK devletten ve sermayeden bağımsız, emekçilerin hak ve çıkarlarını savunur. Çünkü KESK, ülkenin temel sorunlarına ilişkin sözünü hiç kimseden çekinmeden doğrudan ifade eder, Çünkü KESK, özgürlük ve demokrasi mücadelesi ile üyelerinin çıkarlarını savunma görevlerini birbirinden ayırmaz. KESK, toplumsal-siyasal sorunların çözümünde barışı savunur. KESK ırkçı, milliyetçi yaklaşımları reddeder; toplumun etnik kimlik, kültür ve inanç farkı gözetmeksizin bir arada yaşama iradesini savunur. İşte KESK’e yönelik rahatsızlığın kaynağı, tam da bu ilkelerimizdir. Bu nedenle, sürgünlere, soruşturmalara, yargılamalara, faili meçhullere, göz altılara ve tutuklamalara maruz kaldık, kalıyoruz.

KESK’i yıldırmayı, sürdürdüğü emek ve demokrasi mücadelesini sekteye uğratmayı hedefleyen bu faşizan tutum amacına ulaşmayacaktır. Grev hakkımızı engelleyen, toplu sözleşmeyi kuşa çevirip göstermelik hale getiren 4688 sayılı yasada yapılacak değişikliklere karşı mücadeleyi yükselttiğimiz bir dönemde verilen bu ceza tesadüf değildir. Bizler, bu topraklarda gerçek bir demokrasi için mücadele etmenin zor, bedelinin de ağır olduğunu biliyoruz. Ancak “hak verilmez alınır” şiarını ilke edinen, baskılara mücadeleyi daha da yükselterek cevap veren, “acıyı bal eyledik” diyen bir gelenekten gelen KESK yılmayacaktır. KESK, haklı ve meşru mücadele çizgisinden taviz vermeyecek, geri adım atmayacaktır. Arkadaşlarımıza her koşulda sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. KESK’li olmak bir onurdur, onuru çiğnetmeyeceğiz.

Yaşasın KESK, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!

Susmadık, Susmayacağız! 30 Kasım 2011 – Çarşamba

KESK Dönem Yürütmesi Adına

Müşfik Veysel ERDOĞAN

KESK Dönem Sözcüsü

Resim için tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir