BASINA VE KAMUOYUNA
Halkın, bilim çevrelerinin, ilgili meslek odalarının, sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen Sinop’ta nükleer santral inşaatı için düğmeye basıldı.
Japon Mitsubishi ve Fransız Suez ortaklığının yapacağı santral için imzalar atıldı.
Tarihte bugüne kadar 18 nükleer santral kazası olmuştur.
En son; nükleer teknoloji konusunda üst sıralarda olan Japonya’da 2011 yılında yaşanan deprem sonrası Fukuşima Nükleer Santrali kazası yaşanmıştır. Kaza sonrası uzunca bir süre atmosfere radyoaktif madde yayılmıştır. 200 bin kişi bölgeden tahliye edilmiştir.
Yine; 1986 yılında Ukrayna’nın kuzeyindeki Çernobil Nükleer Santrali kazasında da Hiroşima’ya atılan bombanın 250 katı kadar radyoaktif madde atmosfere karışmıştır. Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülke bu yoğun radyasyondan ciddi bir biçimde etkilenmiştir.
Yaşanan tüm bu kazalar sadece kazanın yaşandığı alanları yok etmekle kalmadı binlerce km uzaklıktaki ülkeler dahi etkilenmiştir.
DİĞER ÜLKELER MEVCUT NÜKLEER SANTRALLERİNİ KAPATIRKEN BİZDEKİ BU AYMAZLIK NİYE?
Üst üste yaşanan nükleer kazalardan sonra;
- Sinop’ta ki santrali inşa edecek olan Japonya, kendi ülkesindeki 14 yeni reaktörün inşaatını iptal etti.
- İsviçre 3 yeni nükleer reaktör planını iptal etti ve 2034 yılına kadar nükleer santrallerin tümünü kapatacağını açıkladı.
- Almanya Hükümeti 7 santrali kapattı.2002 yılı sonuna kadar nükleer enerjiden tümüyle vazgeçilmesi konusunda karar alınmıştır.
- Nükleer imparatoru Fransa’nın Enerji Bakanı ilk kez nükleer enerjiyi tamamen devreden çıkarmayı gündeme getirmiştir.
- İtalya’da nükleer santral kurulması referanduma götürülmüş, halkın yüzde 95 i santralin kurulmasına hayır demiştir.
Bütün bu ülkeler nükleer santrallerden vazgeçerken, Türkiye’nin inatla nükleer santral yapmak istemesinin nedeni nedir? Bunun kamuoyuna açıklanması gerekir.
BİR YANDAN ENERJİDE DIŞA BAĞIMLIYIZ DİYE FERYAT EDECEKSİNİZ,
BİR YANDAN DA TAMAMEN DIŞA BAĞIMLI NÜKLEER SANTRALİ İNŞAA EDECEKSİNİZ!
Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığı yüzde 60’a dayanmıştır. Böylesine tehlikeli boyutlara ulaşmış olan enerjideki dışa bağımlılık için; gerek enerji bakanı gerekse de maliye bakanı enerjideki dışa bağımlılığın en kısa sürede azaltılması gerektiğini ifade ederek, hatta bu konuda bir kurtuluş savaşı başlatılmasının zorunlu olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü Türkiye, enerjideki dışa bağımlılık yüzünde her yıl 50 milyar dolar para ödemektedir.
Tehlikenin bizzat hükümetin bakanları tarafından açıklıkla ifade edilmesine rağmen, tamamen dışa bağımlı olan bu nükleer santralleri inşa etmek hangi mantıkla izah edilecektir?
BÜTÜN KİRLİ ENERJİ YATIRIMLARI BÖLGEMİZE YAPILIYOR.
BU BÖLGE ENERJİ ÇÖPLÜĞÜ MÜ?
Son yıllarda bölgemiz kirli enerji yatırımlarının üssü haline gelmiştir.
Önce Samsun’a kurulan ve uzun hukuki mücadeleler sonucu durdurulan fuel-oil ile çalışan mobil santral, peşine tarım arazilerinin içerisine kurulan doğalgaz santralleri, Gerze’ye kurulmak istenen kömür santrali ve son olarak Sinop’a inşa edilmek üzere ihalesi yapılan nükleer santral.
Bütün bunlara bakıldığında sanki bu bölge insanının, tarım arazilerinin ve doğanın gözden çıkarılarak bölgenin kirli enerji yatırımlarına açıldığı görülmektedir.
İnsan sağlığının ve yaşamının, tarım arazilerinin ve doğanın yok edilmesi karşılığında enerji üretimi olmaz.
İnsanların sağlıklarını yitirmesine, hatta yaşamlarını kaybetmesine neden olacak, verimli tarım arazilerini ve doğayı öldürecek enerji yatırımının kime ne faydası var?
Sonuç olarak Sinop’ta inşa edilecek olan nükleer santral bölgemiz için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Nükleer teknoloji konusunda çok üst düzeyde olan ülkelerde dahi yaşanan kazalardan birinin Sinop’ta yaşanması halinde,bu bölgede yaşam tamamen sona erecektir.. Yüz binlerce insan yaşamını ve sağlığını yitirecektir. Bu bölgede tek bir ağaç dahi yeşeremeyecek bölge adeta çölleşecektir.
Unutulmamalıdır ki! Ölülerin Enerjiye İhtiyacı Yoktur.
Bölgedeki insan ve diğer canlı yaşamını tehdit eden bu yatırımdan acilen vazgeçilmelidir.
Türkiye’nin kendi kaynakları enerji ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak durumdadır. 08/05/2013
Yönetim Kurulu Adına
Müşfik Veysel ERDOĞAN
Şube Başkanı