BASIN AÇIKLAMALARIHABERLERŞUBE AÇIKLAMALARIŞUBE HABERLERİ

BASINA VE KAMUOYUNA

Özelleştirme uygulamalarının her gün yeni bir marifetiyle karşılaşmaktayız. 12 Eylül 1980 faşizmi ile temelleri atılan özelleştirme uygulamalarının toplumumuz için ne büyük haksızlıklara ve hak kayıplarına neden olacağını bu güne kadar hep söyledik. Ancak toplumumuz paranın ve medyanın gücü ile deyim yerinde ise adeta ipnotize edildi. Sağ kesim bütünüyle özelleştirme yanlısı kesildi. Solda muhalefet yapan siyasi örgütlenmeler ve duyarlı sendikalar ve meslek ve kitle örgütlerinin sesi ise yaratılan gürültü kirliliği içinde etkili olamadı ve geldik bu güne.

Bu gün ülkemizin en devasa sanayi kuruluşları, Cumhuriyetimizi ayakta tutan KİT’ler, bankalar en milliyetçi ve mukaddesatçı yöneticiler eli ile yabancı tekellere satıldı. Toplumun en temel hakkı olan kamu hizmeti ortadan kaldırıldı. Milli Eğitim SOS işaretleri veriyor. Sağlık hizmeti bir kamusal hak olmaktan çıkartılmış, parası olanların ulaşabildiği bir rant kapısına çevrilmiş ve gözünü kar hırsı bürümüş devasa şirketlerin insafına terk edilmiştir.



2010 yılında çıkartılan SSGSS yasası ile bir çok temel sağlık hakkı ortadan kaldırılmıştır. SGK hemen her gün kimsenin takip edemeyeceği bir hızda ve tarzda, yeni bir tebliğ yayınlayarak sağlıkta yeni bir uygulamayı başlatıyor. Hemen her geçen gün bu yasanın yeni bir olumsuzluğu ortaya çıkıyor. Bu yasa ile topluma kurulan tuzaklar zamanla ve süreç içerisinde karşılaştıkça ortaya çıkıyor.

Değerli Basın emekçileri.

5510 sayılı yasanın 4. maddesinin c) bendinde sayılanlar için yani kamu çalışanları için iş kazası tanımı yapılmamıştır. Geçici görevli olarak trafikte uğradığı bir kaza sonrası veya işe geliş ve gidişlerde, barajda, şantiyede, tünelde, veya büroda çalışmakta iken uğradığı bir iş kazası sonucunda, tedavisi gereken bir durumda kaldığında tedavi masraflarının ve bunlara ilişkin katkı paylarının kurum tarafından karşılanacağına ilişkin her hangi bir hüküm bu yasada bulunmamaktadır. Sadece acil hizmetlerinin ücretsiz olduğu belirtilmiş, ancak uzun süren tedavi sürecinde muayene, tedavi, ameliyat, yatak ücreti, ilaç ve gerekli olan protez ve ortez katılım payları kamu çalışanının üzerinde bırakılmıştır.

5510 Sayılı yasadan önce tedavi giderlerinin tamamının kurum tarafından karşılanıyor olması nedeniyle bu anlamda fazla bir sorun yaşanmamaktaydı. Ama SSGSS yasaı ile hemen her tedavi adımında katkı payı uygulamasına geçilmiş olması nedeniyle görevde iken ve görevini yürütme esnasında karşı karşıya kalınan iş kazası ve tedavi sürecinde ciddi tutarlarda karşıya kalınan katkı paylarının kamu çalışanlarının üzerinde bırakılması ciddi bir haksızlık ve hak gaspıdır.

Bu durumu Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve SGK dikkatlerine sunmak istiyoruz. Bu durumda olan çalışanların mağduriyetleri bir an önce önlenmeli, kendilerine gereken her türlü kolaylık sağlanmalı hem de tedavileri süresince tüm sağlık hizmetleri katkı payından muaf olmalıdır.

Bu durumda olan üyelerimizin sorununu çözmek için gerekli olan yargı süreci sendikamız tarafından başlatılmıştır. Ancak yargı sürecinin sonucu beklenmeden basit bir genelge ile bu sorun çözülmeli mağduriyet giderilmelidir. 21.11.2011

Tacettin AYDIN

ESM Şube Sekreteri

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir