BASIN AÇIKLAMALARIHABERLERŞUBE AÇIKLAMALARIŞUBE HABERLERİ

BASINA VE KAMUOYUNA

Kadınların yüzyıllar önce başlayan ezilme öyküsüne isyanımızı büyütme kararlılığında olan biz KESK’li kadınlar, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarına başkaldıran kadın işçilerin yarattığı mücadelenin bayrağını taşımaktayız. Bu gün 8 Mart. Kadınların birlik, mücadele ve dayanışma gününde; biz kadınlar taleplerimizi dile getirmek, her türlü baskı ve sömürüye karşı çıkmak, için bir aradayız. Bugün 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için bir kez daha alanlardayız.

Biz kamu emekçisi kadınlar, kamu hizmetlerinin özelleştirildiği, esnek-kuralsız, güvencesiz, performansa dayalı çalışmanın yaygınlaştığı, iş yükümüzün her geçen gün arttığı bir ortamda, torba yasa, Sosyal Sigorta, Genel Sağlık Sigortası ve Kanun Hükmünde Kararname ile düşük ücretle çalışmaya zorlanmakta ve işsizliğe mahkûm edilmek istenmekteyiz. Bugün uygulanan neoliberal politikalarla kamusal hizmetler paralı hale getiriliyor. Hükümet kadın erkek eşit değildir ve kadının asıl yeri ailedir anlayışıyla politikalar üretmeye devam ediyor. Son olarak Kadın Bakanlığı’nı kaldırıp yerine Aile Bakanlığı’nın tanımlanması tam da bu anlayıştan kaynaklanıyor.



Bizler bugün hem evde hem işte çalışan kadınlara erken emeklilik, ev kadınlarına zorunlu sağlık sigortası ve 50 yaşında koşulsuz emeklilik, işyerlerinde çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın kreş, yaşlıları, hastaları, engellileri kadın bakımına terk etmeyen sosyal olanaklar, erkek ve kadınların cinsiyetlendirilmeyen, eşit işbölümü yapılmasını dile getiriyoruz.

Kadın emeğine dönük saldırıların yoğun olarak sürdürüldüğü, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizliğin derinleştiği bir süreci yaşıyoruz. Her gün 5 kadın öldürülürken biz kadınlardan sesimizi kısmamız ve kimliğimizin aile varlığı ile özdeş tutulmasını kabullenmemiz isteniyor. Bizler her gün kadınların erkekler tarafından öldürüldüğü, kadın cinayetlerinin magazinleştirildiği, cinsel saldırının, tacizin, tecavüzün mağdurlarının giydiği eteğin boyu nedeniyle tecavüzün gerekçesi olarak gösterildiği bir ülkede yaşayan kadınlarız.

ERKEK ŞİDDETİ HER GÜN BEŞ KADINI VAHŞİCE KATLEDİYOR

Bianet’in çetelesine göre erkekler 2011’de 257 kadın, 14 çocuk ve iki bebek öldürdü, en az 102 kadın ve 59 kız çocuğuna tecavüz etti.2011’de koruma talep ettiği, savcılığa veya polise şikâyette bulunduğu ya da sığınma evlerine yerleştirildiği halde 11 kadın öldürüldü, üç kadın ağır yaralandı. Erkekler 2012’nin Ocak ayında 12 kadın, 4 çocuk öldürdü; 26 kadın ve iki çocuğu yaraladı; 10 kadına tecavüz etti, beş kadını seks işçiliği yapmaya zorladı; 35 kadını taciz etti. Ocakta kadınları en çok kocaları öldürdü.

Devletin ve anayasaların görevi, yarısı kadın, yarısı erkek olan yurttaşlar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmaktır. Birini, diğerine Anayasa zoruyla bağımlı kılmaya çalışmak değil.

Ama biz kadınlar suçluyu tanıyoruz! Suçlu Erkek egemen zihniyet ve onun iktidar aygıtlarıdır!

Suçlu, kadını koruyamayan adalet sistemi ve uygulayıcılarıdır!

4+4+4 kadınlara ne getiriyor?

Söz konusu kanun teklifinin her ne kadar zorunlu eğitimi 4+4+4 şeklinde kademeli olarak 12 yıla çıkaracağı iddia edilse de uygulama, zorunlu eğitimin kendi içinde bölümlere ayrılarak kademelendirilmesi ile özellikle kadın öğrenciler açısından örgün eğitimin fiilen 4 yıla inmesi anlamına geliyor. Eğitim hakkımıza sahip çıkmak için alanlardayız.

Bugün aralarında Çin, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Moldova ve Kırgızistan’ın da bulunduğu 21 ülkede “8 Mart” ülkenin genel tatil günlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu topraklarda yaşayan kadınlar olarak biz de; sözümüzü söylemek, taleplerimizi haykırmak, dayanışmamızı örmek için 8 Mart resmi tatil olsun talebiyle bugün hizmet üretmeyerek Türkiye’nin dört bir yanında alanlara çıkıyoruz.

  • Esnek-güvencesiz-kayıt dışı çalıştırmaya son verilmesini, kadın istihdamının önündeki engellerin kaldırılmasını, işe almada, tayin, terfi ve yükselmelerde pozitif ayrımcılık ilkesinin uygulanmasını,
  • Kamu hizmetlerinin özelleştirilme sürecinin durdurularak, herkese eşit-parasız kamusal hizmetin sağlanmasını,
  • Hem iş, hem de evde çifte mesai yapan kadınların fiili hizmetten yararlanmasını; ev kadınlarına zorunlu sağlık sigortası getirilmesini; ücretli doğum ve ebeveyn izinlerinin arttırılmasını,
  • İşyerlerinde çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın kreş; yaşlıları, hastaları, engellileri kadın bakımına terk etmeyen sosyal olanaklar; erkek ve kadınların cinsiyetlendirilmeyen, eşit iş bölümü yapılmasını,
  • Şiddete uğrayan kadınların korunmasını, kadın cinayetlerinin engellenmesi için yargı sisteminin, yasaların kadın lehine düzenlenmesini,
  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulmasını,
  • İşyerinde, sokakta kadına yönelik taciz, tecavüz ve mobbingin son bulması için düzenleme yapılmasını,
  • Kadından yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını İSTİYOR,
  • 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için İSYANIMIZI büyütüyoruz.

BUGÜN 8 MART. KADINLARIN ULUSLAR ARASI BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ.

KADINLAR OLARAK; BUGÜN BİRKEZ DAHA BASKIYA, SÖMÜRÜYE, EMEĞİMİZİN GÖRMEZDEN GELİNMESİNE ARTIK YETER DİYORUZ!

YAŞASIN 8 MART, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI. 07.03.2012-Çarşamba

Havva YURDUNUSEVEN

Şube Dış İlişkiler Kadın ve Çevre Sekreteri

Resim için lütfen tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir