BASIN AÇIKLAMALARIGENEL MERKEZ AÇIKLAMALARI

ÇILGIN PROJE DEĞİL KAMU YARARINI ÖN PLANA ALAN PROJE

Birçok kamu kuruluşu ile hazineye ait taşınmazlar, Türkiye Varlık Fonuna devredilmesi yine bir Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanarak çıkarıldı. İşkolumuza bağlı olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü de Varlık Fonu’na aktarılan kuruluşlar arasında yer aldı.

Görünen o ki bir süre önce oluşturulan Varlık Fonu’nun içine kamuya ait ne varsa atılıyor. Daha önce Milli Piyango, şans oyunları ve at yarışlarının devredildiği Varlık Fonu’na şimdi de kamunun büyük kuruluşları aktarıldı. Ayrıca 3 aylığına da Savunma Sanayi’nin 3 milyar liralık kaynağı Fon’un kullanımına açıldı. 

Türkiye Varlık Fonuna aktarılan kuruluş, kaynak ve varlıklar; Ziraat Bankası, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, Borsa İstanbul Anonim Şirketi, TÜRKSAT’ın sermayelerinde bulunan Hazine’ye ait hisselerin tamamı. Ziraat Bankası’nın hisselerinin tamamı Hazine’ye ait. Ödenmiş sermayesi 5 milyar lira. BOTAŞ’ın da sermayesinin tamamı da Hazine’ye ait. Sayılan kuruluşlar içinde sadece Borsa İstanbul’da Hazine’nin payı yüzde 73.6 oranında bulunuyor. Borsa İstanbul’un ödenmiş sermayesi de 423 milyon lira. Aynı kararla Türk Telekom’un yüzde 6.68’lik hissesi de Varlık Fonu’na aktarılacak. Varlık Fonu’na 46 adet de taşınmaz aktarıldı. Mülkiyeti Hazine’ye ait olan 46 taşınmazın tahsisleri kaldırılacak. Varlık Fonu’na devredilirken, söz konusu taşınmazların devir ve tescil işlemleri tamamlanıncaya kadar Maliye Bakanlığı tarafından yönetilmeye devam edilecek. Devredilen 46 taşınmazın 26 tanesi Antalya’da bulunuyor. Taşınmazlar Çamyuva, Kemer, Kiriş, Manavgat gibi turistik ilçelerde yer alıyor. Ayrıca Aydın Kuşadası, İzmir Özdere, Selçuk, Muğla Bodrum, İstanbul Bakırköy gibi yerlerdeki taşınmazlar da Varlık Fonu’na devredildi.

Varlık fonları, geleneksel olarak bizim gibi yüz milyarlarca dolar borcu, cari açığı olan ekonomilerce değil, nakit fazlası olan ülkelerce kuruluyor. O zaman bu düzenlemenin altında başka bir şey aramak daha doğru olur. Bizim öngörümüz, Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirme hamlesinin de önü açılmaktadır. Üstelik varlık fonu kurumlar vergisinden muaf tutulurken, ihale mevzuatına da tabi değil.

Türkiye Varlık Fonu anonim şirket statüsünde bir şirkettir. Kendisine devredilen kurum ve kuruluşları istediği gibi satma ve devretme yetkisine sahip olup hisselerinin tamamı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na aittir. Fona aktarılan Kurumların özelleştirilmesinin önündeki engellerde böylece kaldırılmıştır.

OHAL koşullarında KHK ile kurulan Varlık Fonu Şirketinin kuruluşu tartışmalıdır. Kuruluşu tartışmalı olan bu Varlık Fonu Şirketi’ne Kamu Kuruluşlarının devredilmesi kabul edilemez.  Son dönemde başlatılan çevremizi ve tarihimizi yok eden projeler sermayesini bulmadan yatırıma sunulmuştur. Bunlara örnek olarak verebileceğimiz projeler, nükleer santraller, otoyollar, 3. Köprü, 3. Havalimanı, bir adım ilerisi Kanal İstanbul gibi bilimsellikten uzak uygulamalara gizliden gizliye kaynak aktarma amaçlanmaktadır.

Fon’un gelirleri sıralanmış olduğu halde giderlerinin hangi alanlara yöneleceği konusunda yasada hiçbir açıklama bulunmamaktadır. 

Varlık fonu bağımsız bir kurum olan Sayıştay denetimine tabi değil. Fonu Meclis içerisinden oluşturulacak bir komisyon ve bağımsız denetim şirketleri denetleyecek. Şirketler üzerindeki bağımsız kamu denetimi kaldırılmış olacak. 

Şirketin en az 5 kişiden oluşan Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri ile Genel Müdürü Başbakan tarafından atanıyor. Bu kişilerin ekonomi, finans, hukuk, maliye ve bankacılık alanlarından en az birinde 5 yıldan az olmamak üzere tecrübe sahibi olmaları gerekiyor. Yani üniversitelerin ekonomi bölümünden mezun olma gibi herhangi bir şart yok. Memur olma koşullarında istenen yeterlilik durumu neden bu insanlar için kaldırılıyor? 

Şirket faaliyet konularına ilişkin hizmet alımı da yapabilecek. Yani taşeron da çalıştırabilecek.

Ayrıca özelleştirme kapsamında bulunun kuruluşlar fona aktarılacak. Bunun yanı sıra Özelleştirme Fonu’ndaki nakit fazlası da Fon’a gidecek. Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklar da Fon’a aktarılacak. Nerede bir kaynak varsa bu fona aktarılabilecek. 

Devletin yeterli parası yok gerekçesiyle kurgulanan bu modelinin kamuya ve halkımıza faturası sanılandan ağır olacağını yakın bir gelecekte göreceğiz.

Varlık Fonu tıpkı Hazine gibi iç ve dış borçlanma da yapabilecek. Sonuçta bir yerlerden para bulunacak bir yerlere harcanacak. Türkiye Varlık Fonu’nu kullanarak birilerine yeni rant kapıları açılacağı açıktır. Biz çılgın proje değil halkın kullanabileceği kamu yararını ön plana alan projeler istiyoruz.

Var olan sistemi, demokratikleştirmek yerine geriye götürmek isteyenlere hayır diyerek bu duruma dur diyeceğiz.

ESM YÖNETİM KURULU

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir