BASIN AÇIKLAMALARIŞUBE AÇIKLAMALARI

DSİ’DE KEYFİ TAYİNLER GERİ ALINSIN!

BASINA VE HALKIMIZA

AKP iktidarında hayatın her alanında yaygınlaşan baskıcı ve keyfi uygulamaların son örneklerinden biri geçtiğimiz haftalarda DSİ Genel Müdürlüğünde yaşanmıştır. 

DSİ Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatları bünyesinde, büyük çoğunluğu şube müdürü olmak üzere, aralarında üyelerimizin de olduğu 250’den fazla çalışanın görev yerleri, çalışanların bilgisi ve talebi olmadan değiştirilmiştir. Bazı şube müdürleri görevden alınmış, bazıları ise ikamet ettikleri şehirlerden kilometrelerce uzağa sürgün edilmiştir.

Hangi ihtiyacın sonucu olduğu bilinmeyen bu keyfi görevden alma ve yer değişikliklerinin DSİ çalışanlarında bir mağduriyet yarattığı açıktır. Her ne kadar ifade edilmese de, eğitim emekçilerine dayatılmak istenilen rotasyon uygulamasının bir benzeri DSİ Genel Müdürlüğünde hayata geçirilmiştir. Her fırsatta “ailenin kutsallığını” dilinden düşürmeyen AKP iktidarı ve onun bürokrasideki sözcüleri, çalışanların ailevi durumlarını, sosyo-ekonomik koşullarını hiçe sayarak, onları yaşadıkları şehirden başka bir yere sürgün etmekte bir sakınca görmemiştir.

 

Öte yandan görevden alınan şube müdürlerinin yerine ise hiçbir liyakat aranmadan, apar topar atamalar yapılmıştır. Söz konusu atamaların neye göre yapıldığı, yeni görevlendirilen kişilerin böyle bir yeterliliğe sahip olup olmadığı bilinmemektedir. En küçük idari birimdekilerin bile sürgün edilerek yerlerine yandaşlarını getiren mevcut siyasal iktidarın bu uygulamasına hiç de yabancı değiliz. Hayata geçirdiği projelerle, teknik çalışmalarla övünmeyi eksik etmeyen, her yerde bunun reklamını yapan, irili ufaklı açılış şovlarıyla kendini öne çıkaran bir kurumun yöneticilerinin; personel politikasında deneyimi ve liyakati yok sayarak hareket etmesi, bilimi ve tekniği hiçe sayması ise başlı başına bir çelişkidir. 

Halihazırda DSİ Genel Müdürlüğünde görevde yükselme sınavı uygulanmamaktadır; yaptığımız incelemede en son ne zaman uygulandığına dair bir bilgiye de rastlanılmamıştır. Şube Müdürü atamaları, neye dayandırıldığı ve hangi tercihin ürünü olduğu belli olmadan, hiçbir liyakat esası dikkate alınmadan yapılmaktadır. Bu durumun kendisi ciddi bir hukuksuzluktur.

Aralarında daire başkanlarının da olduğu yönetici kademesindeki pek çok idarecinin farklı illere gönderilmesi ile beraber apar topar yapılan görevden almalar ve yeni atamalar, muhtemelen DSİ üst kademesindekilere bile bilgi verme gereği duyulmadan yapılmıştır; yapılan görüşmeler ve aldığımız duyumlar, bu uygulamaların Bakanlık bünyesinde tek elden gerçekleştirildiği yönündedir. Görünen odur ki; atama yetkisi olmayan seçim hükümeti resmileşmeden, tüm kadrolaşmanın tamamlanmış olması hedeflenmiştir. Son dönemde yaşanan siyasal ayrışmaların bir sonucu olarak, bir zamanlar birlikte hareket ettikleri, yönetim basamaklarına taşıdıkları bazı kişileri harcamaktan da tereddüt etmemişlerdir.

DSİ Genel Müdürlüğündeki keyfi uygulamaların bir diğer ayağı ise, başta üyelerimiz üzerinde olmak üzere yaratılan sendikal baskılardır. Sudan sebeplerle üyelerimize soruşturma açılmakta, üyelerimiz üzerinde mobbing olarak tanımlanacak baskı ve yıldırma politikaları hayata geçirilmek istenilmektedir. Öte yandan yeni göreve başlayan genç çalışanlar bin bir türlü ayak oyunları ile yandaş sendikaya yönlendirilmekte; üye olmak istemeyenler ise üstü kapalı söylemlerle bazı Kurum amirleri tarafından baskı altına alınmaktadır.   

Diğer yandan sürekli dolaşan “yeni sürgün listeleri” söylentileri ile kamu emekçileri baskı altına alınmakta ve herhangi bir hukuksuzluğa ses çıkaramaz hale getirilmek istenilmektedir. Kamu emekçileri yarınlarından endişe etmekte, yaratılan bu şüphe ve belirsizlik ortamında her türlü saldırıya açık durumda kalmaktadır. Bu aslında AKP iktidarının uzun süredir hayata geçirmek istediği, ancak tepkiler sonucu şimdilik gündemden geri çektiği iş güvencemize yönelik saldırıların da bir parçasıdır. 

DSİ Genel Müdürlüğündeki bu uygulamaların siyasal iktidardan bağımsız olabileceği düşünülemez. AKP iktidarının bürokrasideki temsilcileri, ait oldukları siyasal anlayış gibi “ben yaptım oldu” şeklinde hareket etmekte ve keyfiyette sınır tanımamaktadır. Bu anlayış, Karadeniz yaylalarını yok edecek olan yeşil yol projesini, mahkeme kararlarına ve halkın tepkisine rağmen keyfi bir biçimde devam ettiren anlayıştır. Bu anlayış, ÇED yönetmelikleriyle, yeni imar yasalarıyla dereleri, meraları, ormanları katleden anlayıştır. Bu anlayış hiçbir hak, hukuk tanımadan ülkeyi babalarının çiftliği gibi yöneten anlayıştır. Bu anlayış, bir bütün olarak ülke vatandaşlarını fişleme talimatı veren ve kendisine muhalif herkesi terörist ilan eden anlayıştır. Bu anlayış siyasi iktidarı uğruna gençlerimizi, çocuklarımızı savaş politikalarıyla ölüme gönderen anlayıştır.

Bu anlayış, kamu emekçilerini kapıkulu olarak gören, onlara hiçbir söz hakkı tanımayan anlayıştır.

DSİ Genel Müdürlüğü ve diğer kamu kurumlarındaki bu keyfi uygulamalara derhal son verilmeli, kamu emekçilerinin mağduriyeti giderilmelidir. Liyakat esaslarının göz önünde bulundurulduğu bir görevde yükselme yönetmeliği çıkarılmalı ve tüm şube müdürü atamaları şeffaf ve adil bir görevde yükselme sınavı doğrultusunda yapılmalıdır. 

Bizler KESK/ESM örgütlülüğü olarak, meşruiyetimizden ve haklılığımızdan aldığımız güçle, üyelerimizin ve tüm kamu emekçilerinin çıkarlarını savunmaya; karşılaşılan anti demokratik ve hukuksuz uygulamalara karşı kamu emekçileriyle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

GÖREVDE YÜKSELME SINAVI UYGULANSIN!

KEYFİ TAYİNLER GERİ ALINSIN!

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

KURTULUŞ YOK TEK BASINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

EMEKÇİYİZ, HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ!

10.09.2015

ESM ANKARA 1 NOLU ŞUBE

YÖNETİM KURULU

Resimler için lütfen tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir