Ülkemizin batı bölgesinden başlanarak yayılan ve son bir haftadır süregelen elektrik kesintileri yaşanıyor.
Enerji Bakanlığından konuyla ilgili ilk açıklamada kesintisinin nedeni “Olumsuz hava şartları nedeniyle ulusal elektrik şebekesinden yeterli elektrik alınamaması” olarak belirtildi. Bir gün sonrada Bakanlıktan yeni bir açıklama geldi. “Yaklaşık 50 kilometrelik kuzeyden güneye bir koridor içerisindeki Sakarya, Kocaeli ve İstanbul’u besleyen 7 tane 380 kw’lik ana omurga hattımız, 20 kilometrelik de bir genişliğin içerisinde yaklaşık bin kilometrekarelik bir alanda tamamı 26.12.2016 perşembe günü itibarıyla koptu, Hasarların tespiti için Emniyet’le çalışıyoruz” denildi. Aynı konu hakkında Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş., konuyla ilgili yaptığı açıklamada kesintiler “Ulusal Elektrik Sistemi’nden” kaynaklı’ dedi. Ayrıca BEDAŞ yaptığı açıklamada, hava şartları nedeniyle Avrupa Yakası’nda bazı ilçelerde elektrik kesintisi yapıldığını duyurdu.
Ülkemizde enerji, sanayi ve maden sektörleri başta olmak üzere, altyapı hizmetlerinde; kamunun üretimdeki payındaki düşüş son dönemde daha bir hız kazanarak azaltılmıştır. Özelleştirmeyle ilgili ilk tartışmalar hatırlanacağı gibi, “kâr-zarar” eksenliydi. “Önce zarar eden işletmeler satılacak, kâr edenler devlette kalacak, böylelikle devlet zarar etmeyecek.” deniliyordu. Gelinen noktada görüldü ki, gerçekler çok farklı.
İktidarın plansız programsız bir şekilde yaz saati uygulamasını kalıcılaştırması; kış aylarında havaların soğumasıyla hem elektrik hem de doğalgaz tüketiminde artışa yol açtı. Doğalgaz sıkıntısı nedeniyle BOTAŞ`ın elektrik üreten santrallara gaz verememesinden dolayı bu santralların üretimi düştü. Kasım ayında yüzde 37.9 olan elektrik üretimindeki doğalgazın payı, Aralık ayında yüzde 31.4`e düştü. Doğal olarak enerji üretiminde kamu hizmetinin bitmesiyle birlikte, halk da; hizmeti daha pahalıya almaya, bu nedenle de, enerjiyi kullanamaz duruma getirilmiştir.
Enerjinin özelleştirilmesi sonucunda büyük kentlerde yapılan elektrik kesintileri konusunda uzman personelin işine son verilmesi, yerine alınan personelin yeteri kadar deneyimli olmaması nedeniyle, var olan arızaların kısa sürede giderilememesi, hem yurttaşları soğuk kış günlerinde mağdur etmekte, hem de sanayi sektöründeki üreticiyi milyonlarca dolar zarara uğratmaktadır.
Gerçekler halkımızdan gizlenmektedir. Kamu kurumları dağıtım şirketleri lehinde görev zararları oluşturulmaktadır. TETAŞ üzerinden iktidar, hem yandaş elektrik üretim şirketlerini fonlarıyla destekliyor, hem de bu kurum üzerinde oluşturduğu görev zararını aydınlatma ile kamunun üzerine yıkıyor. Bunun sonucunda, halkın ucuz ve kaliteli enerji kullanma hakkı elinden alınıyor.
Bugün gelinen noktada; sektörlerimizde çalışanların hiçbir konuda söz hakkının olmadığı ve buna karşın sermayenin her istediğinin yerine getirildiği bir süreci yaşamaktayız. Bu süreçte, ne ilgili kamu kurumu ne de hizmetten yararlanan halk düşünülmemiştir. Yapılan tek şey var, o da kamu kurumlarını enerji sektöründen el çektirilerek özel sektöre devretmekdir. Sonuçta halkımız daha pahalıya elektrik tüketimine mahkum edilmektedir.
Bu yaklaşımın tamamıyla ideolojik bir anlayışın ürünü olduğu tartışmasızdır. Yaşam standartlarımızın artmasını sağlayan enerjiden tüm insanlığın yararlanması için yapılanlar, anlamsızlaştırılmaya çalışılıyor. Sonuçta, sosyal devlet anlayışı yok edilmiştir.
Enerji Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM); enerji, sanayi ve maden sektörlerinde var olan kamu kurum ve kuruluşlarında örgütlenen bir sendikadır.
Enerji, sosyal ve ekonomik yaşam üzerindeki belirleyiciliği nedeniyle stratejik bir hizmet alanı olduğunu yüzlerce kez söyledik. Enerjinin olmadığı yerde bugünkü yaşantımızı sürdürebilmemiz mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz.
Enerji sektörü halkın yaşam seviyesiyle dolayısıyla yaşamsal alanımızla yakından ilişkilidir. Aynı şekilde üretim sürecinde enerji bir girdi olup, çıkacak her sorun, ek maliyeti birlikte getirecektir. Diğer yandan da artık, yandaş ve besleme şirket dönemi kapatılmalıdır.
Özelleştirme ve plansızlığın faturası halka yıkılmamalı, yaz saati uygulamasından bir an önce vazgeçmesi gerekmektedir.
Siyasal iktidar, beklemeksizin elektrik üretim ve dağıtımıyla birlikte doğalgaz alımı ve dağıtımını da içerecek şekilde kamusal bir işleyişe geçmelidir. 04.01.2017
ESM MERKEZ YÖNETİM KURULU