BASINA VE KAMUOYUNA
Samsun Yakakent Sağlık Grup Başkanlığı Toplum Sağlığı Merkezi’nde memur hizmetli olarak görev yapan EROL CEYLAN 17 Eylül 2010 tarihinde işyerindeki bilgisayardan internet üzerinden facebook sosyal paylaşım sitesi aracılığıyla Volkan KONAK’ın Show TV’de gösterilen türkü videosunu arkadaşlarıyla paylaşmıştır.
Bunun üzerine Samsun Valiliği tarafından Erol CEYLAN hakkında Disiplin Soruşturması başlatılmış olup, yapılan disiplin soruşturmasında “17 Eylül 2010 tarihinde saat 09:59’da mesai saati içerisinde ve devlet malını kullanarak, Erol CEYLAN’ın kendi facebook internet sayfasında siyasi bir parti aleyhinde (yani AK Parti aleyhinde) küfür ve hakaret içerikli yazılar yazdığının tespit edildiği” belirtilerek savunması istenmiştir.
Erol CEYLAN bu suçlamalar karşısında şaşkına uğramıştır.
Çünkü Erol CEYLAN, sadece sevdiği bir sanatçının videosunu, çalıştığı kurum tarafından kullanımı engellenmemiş facebook üzerinden internet aracılığıyla paylaşmış olup, bunun dışında disiplin soruşturmasında kendisine yöneltilen siyasi bir parti aleyhinde küfür ve hakaret içerikli yazılar yazmamıştır.
Fakat;
Sözkonusu videonun sağ tarafında “KUVAİİ MİLLİYECİLER EVETTT” şeklinde bir yazı ve bu yazının altındaki “devamını gör” bölümü tıklayınca referandumda EVET diyenlere ve AK Partiye karşı olumsuz içerikte ifadeler bulunmaktadır.
Yani; Erol CEYLAN’ın kendi facebook sayfasında paylaştığı türkü klibi üzerindeki bir yazıyı tıklamak suretiyle ulaşılan hakaret içerikli ifadeler yüzünden, sanki bu ifadeler Erol CEYLAN tarafından yazılmışcasına ve özellikle paylaşılmışcasına dayandırılarak disiplin soruşturması açılmıştır.
Yapılan soruşturmada, Erol CEYLAN’ın amacının sadece çok beğendiği bir sanatçının videosunu paylaşmak olduğunu ısrarla belirtmesine ve teknik bilirkişinin söz konusu hakaret içerikli yazıların Erol CEYLAN tarafından yazılmayıp videoyu oluşturan internet sitesine ait olduğunu açıklıkla ifade etmesine rağmen, “3 YIL KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI” CEZASI VERİLMESİ TEKLİF EDİLMİŞTİR.
Teklifi görüşen Samsun İl Disiplin Kurulu olayı daha da ileriye götürerek 17 03 2011 tarihinde “söz konusu fiilin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125 inci maddesinin E bendinin (a) fıkrasında yer alan (ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak) hükmüne uyduğunu ve bu hükmün uygulama yetkisinin de Yüksek Disiplin Kurulu’nun görevi olduğunu belirterek dosyanın Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmesine karar vermiştir.
Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığınca 25.04.2011 tarihinde yeniden savunma istenmiş, Erol CEYLAN buraya verdiği savunmasında da aynı şeyleri tekrar ederek sadece sanatçının türkü videosunu paylaştığını videonun üzerinde yazan adres üzerinden ulaşılan sitedeki yazılanlar hakkında hiçbir şekilde bilgisinin ve ilgisinin olmadığını belirtmiştir.
Bu arada, 14.06.2011 tarihinde Erol CEYLAN’ın Artvin’e tayini çıkartılmış, ayrıca “Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Aşağılama” suçlarından hakkında Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.
Alaçam Cumhuriyet Baş Savcılığının yaptığı inceleme sonucunda 12.05.2011 tarihinde “Erol CEYLAN hakkında bu suçlamalarla ilgili KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI” kararını vermiştir.
Ancak; bütün bunlara rağmen 20.07.2011 tarihinde toplanan Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu yapılanların; “657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125 inci maddesinin birinci fıkrasının (E/b) bendinde düzenlenen (siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart ve benzerlerini çoğaltmak, dağıtmak) kapsamında olduğu şeklinde değerlendirme yaparak, sendika temsilcimizin karşı oyuna rağmen Erol CEYLAN’ın Devlet Memurluğundan çıkarılmasına karar vermiştir.
Günlük hayatta her birimizin sosyal paylaşım siteleri üzerinden yüzlercesini paylaştığımız bir video klibi yüzünden ve yapılan paylaşımın sadece kendisine ait özel sayfasında kendi arkadaş grubu içerisinde yapılmış olmasına rağmen, EROL CEYLAN’ın 15 yıllık memuriyet hayatı sonlandırılmıştır. Bu karar hiçbir şekilde kamu vicdanıyla ve hukukla bağdaşmaz.
Çok basit bir konuya ısrarla siyasi içerik kazandırarak verilmiş bu zorlama karar öncelikle çalışanlara ve topluma gözdağı verme amacını taşımaktadır.
Erol CEYLAN bu amacın günah keçisi olmuştur.
Konu KESK’e bağlı ilgili sendikamız tarafından yargıya taşınmıştır. Yargının, bu zorlama kararı bozacağına inancımız tamdır. Ülkemizin bu tür kararlar sayesinde ileri demokrasiye ulaşması ise sadece hayal olarak kalacaktır. 3 Şubat 2012-Cuma
Müşfik Veysel ERDOĞAN
KESK Dönem Sözcüsü
