BASINA VE KAMUOYUNA
Hükümet enerji üretmek üzere insanların ve diğer canlıların en önemli yaşam kaynağı olan akarsular üzerine binlerce HES lisansı verdi.
Verilen bu HES lisansları ile yörede yaşayan köylülerin direnişlerine rağmen özel sektör bu akarsuların üzerinde enerji üretmek üzere HES inşaatlarına başladı.
Bilindiği üzere yapılan bu HES’ler akarsuları, dereleri kurutmakta bunun sonucunda köylülerimiz susuz kalmakta ve doğal hayat yok olmaktadır.
Bu HES’lerden bir tanesi de Bolaman Irmağı üzerinde inşa edilen Atilla Reg. ve HES’dir.
Atilla HES’in inşa edildiği Bolaman Irmağı Fatsa halkının içmesuyu ihtiyacının karşılandığı su havzasıdır. Proje Fatsa belediyesi haritada işaretli alandan 17 adet kuyu ile ilçenin içmesuyu ihtiyacını karşılamaktadır. Kuyuların bulunduğu alüvyon zemin ortalama 25 m. kalınlığındadır. Bu kuyuların bulunduğu alüvyonu besleyen en önemli kaynak Bolaman Irmağından süzülen sulardır. Ancak HES projesinin başlangıç noktasına dikkat edilirse bu noktada alüvyon olmadığı ve su alma yapısının geçirimsiz zeminde inşa edildiği görülecektir. Atilla HES ırmaktaki suyun %90’ını tutacaktır. Bu durumda yatakta yeterli su olmadığı için kuyuların bulunduğu alüvyon da yeterli su birikmesi olmayacak ve içmesuyu kuyuları yetersiz kalacaktır. Harita incelendiğinde su kanala veya tünele alındıktan sonra içmesuyu sağlanan alüvyon sahanın ortasından sonra tekrar yatağa bırakılıyor. Yatağa salınan bu suyun hızı fazla olacağından ve sızma alanının az kalması nedeniyle alüvyonda yeterli su birikmeyecektir.
Bu tehlikeyi gören Fatsa Belediyesi DSİ 7. Bölge Müdürlüğüne yazı yazarak projenin değiştirilmesi veya değiştirilemiyorsa Fatsa’ya içmesuyu sağlayacak barajlardan su sağlanana kadar işletmeye alınmamasını talep etmektedir.
Değerli basın emekçileri;
Atilla HES projesi 65 bin kişinin yaşadığı Fatsa ilçesinin içmesuyunu tehdit etmektedir. Gördüğünüz gibi; akarsuların özelleştirilmesi artık küçük yerleşim yerlerini yani köylerin su ihtiyaçların etkilemeyi geçmiş, koskoca bir ilçenin içmesuyunu tehdit edecek duruma gelmiştir.
Siyasi iktidar, akarsuların özelleştirilmesinden derhal vazgeçmelidir. Yoksa çok geç kalınmış olacak ve daha büyük sorunlar ortaya çıkacaktır.
Unutulmamalı ki;
Su yaşamsal haktır, satılamaz. 20.01.2012-Cuma
ESM SAMSUN ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ADINA
Mete TÜRKER
Yönetim Kurulu Üyesi