BASINA VE KAMUOYUNA
Samsun’da Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Samsun Merkez-Canik ilçesinde bulunan 600 konutun yıkımına başlandı.
Samsun Valisi Hüseyin AKSOY yıkımı yapılan Yenimahalle Hurdacılar bölgesinde 93 bin metrekare alanda uygulanacak kentsel dönüşüm projesiyle bölgede yeni konut ve işyerlerinin yapılacağını ifade etmiştir.
Ayrıca 2014 yılında Soğuksu Mahallesinde 176 bin metrekarelik alanın yıkılacağı, proje tamamlandığında 6 bin konut, alışveriş merkezleri, otel, sağlık tesisleri, park alanından oluşan merkezlerin oluşturulacağı bildirilmiştir. Burada da yaklaşık 2500 konut yıkılacaktır.
Bu durumda Samsun’da başlatılan kentsel dönüşüm adı altında projenin birinci etabı olan Kuzey Yıldızı Toplu Konut Projesinde 1200 konut yıkılmış olup, devam eden ikinci etapta 600 ve 2014 yılında başlanacak olan üçüncü etapta ise 2500 konut yıkılacaktır.
Kentsel dönüşüm altında evleri yıkılmakta olan veya yıkılacak olan vatandaşlarımız endişe içerisindedir.
Çünkü evleri yıkılan vatandaşlara yeniden ev verilip verilmeyeceği, ya da verilirse hangi koşullar altında verileceği konusunda zorlayıcı hükümler bulunmaktadır.
Öncelikle; kentsel dönüşüm adı altında konutları yıkılan vatandaşlarımızın önemli bir bölümü dar gelirli, yoksul ve düzenli bir gelire sahip olmayan kişilerdir.
Bu vatandaşlarımızın önemli bir bölümünün evleri yıkıldıktan sonra taşınacakları başka bir evin kirasını ödeyebilecek güçleri yoktur. Bu vatandaşlarımız için şu anda geçici konut uygulaması yoluna gidilmiştir.
Ancak; Kentsel Dönüşüm Kanunu uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesi gayet açıktır. “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanı içerisindeki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden tibaren konut teslim tarihine veya idarece belirlenecek tarihe kadar mümkün olması halinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması halinde de idarece kararlaştırılacak aylık kira bedeli yardımı yapılabilir” denilmektedir. Üstünü çizerek bir kez daha söylüyoruz “Yapılabilir” denilmektedir. Yani yapılır veya yapılması zorunludur diye bir ifade yoktur. Bu kira yardımının yapılıp yapılmayacağı, yapılırsa ne kadar miktar ve sürede yapılacağı tamamen idarenin insiyatifindedir.
Asıl önemli konu ise evleri yıkılan vatandaşlarımıza yeniden ev verilip verilmeyeceği, verilirse de hangi koşullarda verileceği hususundadır.
Yine, Kentsel Dönüşüm Uygulama Yönetmeliğinin 12 inci maddesinde
“Uygulama alanındaki taşınmazın 11 inci maddeye göre tespit edilen bedeli, idarece taşınmazın sahibine verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyetinin bedelinden düşülür. Bu hesaplama neticesinde taşınmazın sahibinin;
a) İdareden alacağı olur ise; bu alacağa konu mebla, taraflar arasında yapılacak anlaşmaya istinaden, idarece; nakdi olarak veya idarenin kamu hizmetlerine tahsis edilmemiş olan taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka bir alana aktarılması suretiyle ödenebilir.
b) İdareye borçlu olması halinde ise, bu borca konu olan mebla; taşınmazın sahibince idareye taksit ile ödenir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında idare tarafından belirlenir.” denilmektedir.
İşte sorun tam da buradadır.
Evi yıkılan vatandaşın hesaplamalar sonucunda idareye borçlu çıkması durumunda, hesaplanan aradaki farkı taksitler halinde idareye ödemek suretiyle ev sahibi olabilmesi mümkün olabilecektir.
Yani basit bir örnekle açıklarsak evi yıkılan vatandaşımızın yıkılan evine ve arsasına yapılan hesaplamalar sonucunda 40 000 TL bedel belirlenmesi halinde, proje sonucunda yapılacak konutun maliyet bedelinin ise 100 000 TL olması durumunda; vatandaşın bu evi alabilmesi için taksitle de olsa ilave 60 000 TL ödemesi gerekecektir.
Evi yıkılan vatandaşlarımızın önemli bir bölümünün düzenli gelirinin olmadığı ve bu insanlara bir çoğunun yoksulluk sınırları içerisinde yaşamlarını sürdürdükleri göz önünde bulundurulursa bu vatandaşlarımızın yıkılan evlerinin yerine yapılacak konutlardan birini alabilmeleri mümkün değildir.
Bu durumda evi yıkılan vatandaşlarımızın önemli bir bölümü artık evsiz kalacaktır. Bu kişilere eğer yapılırsa verilecek kira yardımı da proje süresiyle sınırlı olacağından bu insanlar çaresizlikle baş başa kalacaklardır.
Sonuç olarak bu kentsel dönüşüm projesinin ikinci ve üçüncü etabında yaklaşık 3100 konut yıkılacaktır. Yıkılacak bu konutların sahiplerinin önemli bir bölümünün düzenli bir geliri yoktur. Ve yoksulluk sınırları içerisinde yaşamaktadırlar. Bu gelir düzeyleriyle bu vatandaşlarımızın yeni yapılacak konutlar için belirlenecek bedel farkını ödeyecek güçleri yoktur. Bu nedenle evi yıkılan vatandaşlarımızın önemli bir bölümünün tekrar ev sahibi olması mümkün değildir.
Bu haliyle bu proje kentsel dönüşüm değil kentsel yıkım projesidir.
ESM Sendikası olarak Samsun Valiliğine Bilgi Edinme Yasası gereğince başvuruda bulunduk.
Samsun’da uygulanacak kentsel dönüşüm projesinde önümüzdeki süreçte yıkılacak olan 3100 konutun sahiplerinin düzenli bir işlerinin olup olmadığı, bu konut sahiplerinin gelir düzeylerinin ne olduğu, proje kapsamında yapılacak konutları edinmeleri için aradaki bedel farkını ödeyip ödeyemeyecekleri konusunda herhangi bir sosyal araştırma yapıp yapmadıklarını sorduk.
Samsun Valiliği tarafından böyle bir araştırma yapıldıysa bunların sonuçlarının sendikamızla paylaşılmasını istedik. Ayrıca , aradaki bedel farkını ödeyemeyecek durumda olan vatandaşlar için nasıl bir çözüm düşündüklerini sorduk.
Bu konunun sosyal boyutunun önemi büyüktür. Yıkılacak 3100 konut 3100 aile demektir. Bu 3100 ailenin geleceğinin ne olacağından bütün kent sorumludur. Bu anlamda herkesi duyarlı olmaya çağırıyor, ESM Sendikası olarak konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. 17.10.2012 Çarşamba
ESM Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Adına
Müşfik Veysel ERDOĞAN
Şube Başkanı
YÖNETMELİK
Taşınmaz maliklerine konut ve işyeri verilmesi
MADDE 12 – (1) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğü idarece belirlenmek kaydıyla, uygulama alanı içerisinde kalan taşınmaz maliklerine öncelikle uygulama alanında yapılacak olan konut ve işyerlerinden verilmek üzere bunlarla sözleşme akdedilir.
(2) Uygulama alanındaki taşınmazın 11 inci maddeye göre tespit edilen bedeli, İdarece malike verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden düşülür. Bu şekilde yapılacak hesaplama neticesinde taşınmaz malikinin;
a) İdareden alacağı olur ise, bu alacağa konu meblâğ; taraflar arasında yapılacak anlaşmaya istinaden, İdarece, nakdi olarak veya İdarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka bir alana aktarılması suretiyle ödenebilir.
b) İdareye borçlu olması halinde, bu borca konu meblâğ; taşınmaz malikince İdareye taksit ile ödenir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında idare tarafından belirlenir.
c) Birden fazla konut veya işyeri alma hakkının olması halinde, birden fazla konut veya işyeri verilmek üzere sözleşme yapılabilir. Böyle bir durumda, taşınmaz malikinin İdareye borçlanması hâlinde ödemeler, verilecek konut veya işyerinin tespitine yönelik olarak gerçekleştirilecek noter kur’ası sonrası, İdarece belirlenecek takvime göre peşin olarak yapılır.
(3) İdarece verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedeli; uygulama alanında gerçekleştirilecek yapım ihaleleri sonrası gerçekleşen, ihale bedeli, arsa edinim bedeli, proje giderleri, yıkım ve nakliye giderleri, zemin iyileştirme giderleri ve müşavirlik giderleri gibi giderler dikkate alınarak hesaplanır.
(4) Taşınmaz maliklerinden kendisine işyeri verileceklere müstakil işyeri yerine işyeri hissesi de verilebilir.
Kira yardımı yapılması
MADDE 15 – (1) Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanı içerisindeki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya idarece belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, İdarece kararlaştırılacak aylık kira bedeli yardımı yapılabilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, İdarece belirlenecek oranda defaten kira yardımı yapılabilir.