KESK AÇIKLAMALAR

KESK: İktidar AYM ve Danıştay Kararlarına Rağmen %1 Barajı Hukuksuzluğunda Diretiyor!

Hatırlanacağı üzere; 6. Dönem toplu sözleşme mutabakatıyla iktidar ve yandaş konfederasyon sadece ekonomik kayıpların altına değil, temel sendikal hak ve özgürlüklerden olan sendikal ayrımcılığın altına da imza atmışlardır.

Buna göre 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem ” Toplu  Sözleşmeye”  2022’de 400 TL olarak ödenecek olan toplu sözleşme ikramiyesinden sadece kurulu olduğu hizmet kolundaki kamu görevlisi sayısının en az yüzde 1’den fazlasını üye kaydeden sendikalara üye olan kamu görevlilerinin yararlanması hükmü eklenmiştir. Böylece 192 sendikaya üye 56 binden fazla kamu emekçisi daha baştan sadece farklı sendika seçtikleri için cezalandırılmak istenmiştir.

Buna karşı Konfederasyonumuza bağlı sendikamız DİVES 08.09.2021 tarihinde bu durumun başta Anayasanın 51. Maddesiyle düzenlenen sendika kurma hakkı olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme yasasının 28. Maddesine, temel sendikal hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu, ciddi sendikal ayrımcılık içerdiği ve sendikal örgütlenmeye darbe niteliği taşıdığı temel gerekçeleri ile dava açmıştır. Dava sonucunda ilgili madde sendikamızın öne sürdüğü gerekçelerle iptal edilmiş, iptal Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da onaylanarak içtihata dönüşmüştür.

Danıştay kararında, 4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle eşitsizlik yaratması itibarıyla çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” diyerek çok net hukuki tespitlerde bulunmuştur.

 

Ancak iktidar yandaş konfederasyonların da teşviki ile bu kez 2022 yılında ‘’Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’’ adlı torba yasaya; “Bulunduğu hizmet kolunda yüzde ikisinden daha fazlasını üye kaydetmiş kamu görevlileri sendikaları üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda “toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesiHizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yüzde ikisinden daha az üye kaydetmiş kamu görevlileri sendika üyelerine ise toplu sözleşme desteği verilmesi” düzenlemesini eklemiştir.

Buna göre 2022 Aralık itibari ile %2 barajını aşan sendikaların üyelerine 2119 gösterge rakamına göre 707 TL “toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesi,  %2 barajının altında kalan sendikaların üyelerine ise bunun yaklaşık üçte birine denk gelen 750 gösterge rakamına göre 250 TL “toplu sözleşme desteği” ödenmesi gibi hukuksuz, adaletsiz bir tablo yaratılmıştır.

İktidar yüzde 2 baraj şartını öngören bu düzenleme ile adeta hukuka meydan okumuş, en temel sendikal ilkeleri tanımadığını ilan etmiştir. İktidarın yandaş konfederasyonları büyütmeyi amaçlayan bu dayatmasından o tarihte 231 Sendikadan %2 barajına takılan 188 sendika etkilenmiştir.

İktidarın Hukuk Tanımazlığı Bu Kez Anayasa Mahkemesi Duvarına Çarpmıştır!

Anayasa Mahkemesinin E.2023/12 esas numaralı dosyaya ilişkin 18 Ocak 2024 tarihinde verdiği gerekçeli karar 5 Mart 2024 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanmıştır.

Söz konusu AYM kararıyla: %2 barajını aşan kamu emekçileri sendikalarına üye olanlara, 707 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarında 2024 Ocak itibari ile aylık 538 TL olarak ödenen toplu sözleşme ikramiyesi iptal edilmiş, %2 barajı altında kalan kamu emekçileri sendikalarına üye olanlara, 250 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarında yani aylık 190 TL olarak ödenen toplu sözleşme desteği ise iptal edilmemiştir.  Dolayısıyla AYM kararı ile sendika üyesi olan tüm kamu emekçileri tabanda, aylık 190 TL’de eşitlenmiştir.

Yandaş konfederasyon asgari sendikal ilkelere aykırı olan barajı garabet olarak değil AYM kararını garabet olarak niteleyerek yeni bir ayıba daha imza atmıştır.

İktidar ve yandaş konfederasyon gerçek ve özgür toplu sözleşme koşulları yerine “nasıl olur da bir kez daha hukuku ayaklar altına alırız” arayışından vazgeçmemişlerdir.

Nitekim bu kez TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden 2/2290 esas numaralı kanun teklifine iktidar tarafından verilen bir önerge ile yeniden %1 barajı getirilmek istenmektedir.

Önergenin gerekçesi daha önce getirmek istedikleri %1 ve %2 baraj maddeleri gerekçesiyle tıpa tıp aynıdır. Önerge gerekçesinde; “Önerge ile kamu görevlileri sendikasının kurulu olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplan kamu görevlisi sayısının en az yüzde birini sendika üyesi kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye olup aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine toplu sözleşme ikramiyesi ödenmesi amaçlanmaktadır.” Denmektedir.

AKP iktidarı TBMM’ye sunulan bir torba yasaya eklediği düzenleme ile yirmi iki yıllık iktidarında alabildiğine sınırladığı sendikal hak ve özgürlüklere bir darbe daha indirmeyi hedeflemektedir.

Bir kez daha belirtmek isteriz ki, bu anayasaya, Anayasa ve Danıştay Mahkemeleri kararlarına, ILO ve Uluslararası sözleşmelere meydan okumak, hukuku tanımamaktır. İktidar ve yandaş konfederasyonlar bu şekilde sendikalar arasındaki mevcut ayrımı daha da derinleştirmeyi amaçlamaktadır.  

Bunun yanı sıra Anayasal ve başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının tamamen ortadan kaldırılmasının hedeflendiği açıktır.

Anayasamızın 51. Maddesinde yer alan sendika kurma hakkı açıkça ihlal edilmekte, sendika seçme ve örgütlenme özgürlüğünü en temel hak sayan ILO 87. ve 98 sayılı sözleşmeleri yok sayılmaktadır.

İKTİDARA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ; kamu emekçilerini açlık ve sefaletle yüz yüze bırakan toplu sözleşmelerin altına imza atan yandaş konfederasyonlara diyet borcu ödemek için hukuku çiğnemekten vazgeçin!

Bağımsız sendikaları ve sendikal anlayışı tamamen yok ederek tek tip sendikacılığın önünü sonuna kadar açmayı hedefleyen dayatmaları terk edin.

İlgili maddeyi geri çekin!

Barajlara dayalı göstermelik toplu sözleşme ikramiyesi veya toplu sözleşme desteği yerine tüm kamu emekçilerine maaşları üzerinden GERÇEK BİR İKRAMİYE VERİLMESİNİ SAĞLAYIN!

KESK olarak dayatmalara, hukuksuzluğa teslim olmayacağız! Hukuk mücadelesi de dahil her platformda kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını korumaya devam edeceğiz.

                                                                                                                                  Yürütme Kurulu

İlgili Makaleler