Anayasa Mahkemesi 18 Ocak 2024 tarihinde, E.2023/12 esas numaralı dosya ile önemli bir karara imza atmıştır.
Söz konusu kararla sendikaları “%2 barajını aşan ve aşmayan”, sendikaların üyelerini ise “toplu sözleşme ikramiyesinden yararlananlar” ve bu ikramiyenin yaklaşık üçte birine denk gelen “toplu sözleşme desteğinden yararlananlar” olarak bölen düzenleme iptal edilmiştir.
Dün Resmî Gazetede yayımlanan gerekçeli karara göre:
- Toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanabilmek için %2 barajını aşan kamu görevlileri sendikalarına üye olmayı öngören düzenleme iptal edilmiştir.
- Toplu sözleşme desteği ödemesine ilişkin hüküm ise iptal edilmemiştir.
Bu durumda:
- Üye oldukları sendikaya bakılmaksızın, sendika üyesi tüm kamu emekçilerine 250 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarında, bugün itibari ile (190,2 TL) toplu sözleşme desteği ödenecektir.
- Dolayısıyla 2024-2025 yıllarını kapsayan, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile sonuçlanan toplu sözleşmenin 22. Maddesine göre %2 barajını aşan kamu görevlileri sendikalarına üye olup mevcutta 707 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarı olan, 537,94 TL tutarında toplu sözleşme ikramiyesi alan kamu emekçilerine artık bu tutar ödenmeyecektir.
- Bunun yerine yukarıda da ifade ettiğimiz üzere sendika üyesi tüm kamu emekçilerine 250 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarında (190,2 TL) toplu sözleşme desteği ödenecektir.
Anayasa Mahkemesinin dün Resmî Gazetede yayımlanan gerekçeli kararı sonrası yandaş konfederasyon yönetimlerinden, tıpkı MHP ve AKP’nin anayasal haklarla ilgili kararlara ilişkin sergilediği “AYM kapatılsın” noktasına varan tepkiler yükselmiştir.
Öncelikle KESK olarak kamu emekçileri ve sendika üyeleri arasında ayrımcılık yaratan her tür düzenleme ve fiili uygulamaya karşı mücadele ettiğimizin altını çiziyoruz.
Kamu emekçileri arasında ayrımcılık yaratan uygulamalardan birisi de 2005 yılında 5 YTL aidat olarak başlayıp, 2006 yılında toplu görüşme primi, 2012 yılında 4688 sayılı yasada yapılan değişikliklerle toplu sözleşme ikramiyesi ve toplu sözleşme desteği adı ile devam ettirilen, %1 ve %2 barajlarla devam ettirilen ayrımcılıktır.
Kısacası takip eden herkesin bildiği üzere ayrımcılık MEMUR-SEN, KAMU-SEN, AKP iş birliği ile 2005 yılında konfederasyonumuz KESK’in etki ve yetki düzeyini düşürmek dolayısıyla kamu emekçilerinin mücadelesini görünmez kılmak hedefiyle başlatılmıştır. 20 yıl önce kurulan kumpas zamanla %1, %2 barajları gibi yönetmelerle tüm sendikal alanı kapsar hale getirilmiştir.
Dolayısıyla bu sürecin aktörleri güçlü sendikacılığı siyasal iktidara dayanarak sadece nicel büyümeden ibaret gören ve bunun için her yolu mübah sayan MEMUR SEN ve KAMU SEN’dir.
Bizim açımızdan güçlü sendikacılık çalışanların haklarının iyileştirilmesi ve elde edilen haklar üzerinden tarif edilir. Bu tarifte sendikacılığın altını boşaltan kumpas yöntemlerinin yeri yoktur. Buna rağmen yandaş yapılar, AYM kararı sonrası hala kamu emekçilerini manipüle etmeye çalışmaktadır.
Konfederasyonumuz en başından beri, hangi ad altında olursa olsun, sendika aidatına ya da bunun biraz üzerine denk gelen, 2 çorba parasını geçmeyen, devlet kesesinden karşılanana göstermelik bir toplu sözleşme ikramiyesinin sendikal bir gündem olamayacağının altını çizmiştir. Çözümün tüm sorunlarımızın kaynağı olan sahte toplu sözleşme düzeni yerine grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemi, demokratik, adil bir çalışma yaşamından geçtiğini karlılıkla savunmuştur. Savunmaktadır.
Özetle konfederasyonumuz mevcutta aylık 538 TL olan göstermelik toplu sözleşme ikramiyesi ve aylık 190 TL olan toplu sözleşme desteği yerine tüm kamu emekçilerine maaşları üzerinden ödenecek gerçek bir ikramiye için mücadele etmeye devam edecektir.
Hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini yıllardır kendilerine “satış sözleşmeleri” ile onlarca kayıp yaşatıp bunu hanelerine “kazanım” olarak yazan yandaş yapılarla aralarına mesafe koymaya, Gerçek Sendikacılığın Evinde KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz.