MKE’NİN YÜZLERCE YILLIK BİRİKİMİ YOK SAYILIYOR!
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) lağvedilerek, anonim şirkete dönüştürülüyor. Yapılan statü değişikliği ile “TBMM’nin denetimine tabi olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun lağvedilerek bir anonim şirketine dönüştürülmesi ve denetimden kaçırılması, hem çalışanlar açısından hem de ülke kaynaklarının kullanımı açısından kesinlikle kabul edilemez.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun (MKEK) yüzlerce yıllık bilgi birikimi, tecrübesi ve liyakati esas alan bir anlayışla çözülebilecek sorunlarının, “Statü Değişikliği” ile çözülecekmiş gibi gösterilmesi ülke gerçekleri ile kesinlikle bağdaşmamaktadır.
Kurum, yıllarca emekli askerler tarafından yönetilmiş, bundan kaynaklı ciddi manada ihmal edilmiş ve bütünlüklü bir planlanma yapılamamıştır. Son 5 yıldır da AKP hükümeti tarafından Kurumun yönetim kadrolarına Kurumun faaliyet alanları ile ilgili bilgi ve tecrübesi olmayan kişiler dışarıdan yönetici olarak atanmıştır.
Bu yöneticiler, AKP hükümeti tarafından, neden atandığı veya neden görevden aldığı anlaşılmadan sık sık değiştirilmiştir.
AKP İktidarının ilk yıllarında bakanlıklarda ve birçok kurumda yaşanan kayırmacılık, sürgün, yer değiştirmeler ve ben istedim oldu anlayışı MKE’nin son beş yılına damgasını vurmuştur. Gerek Kurum içinde yükselme ihtimalinin olmaması gerekse yaşanan baskılardan dolayı birçok yetişmiş personel istifa ederek farklı kurumlara geçiş yapmıştır.
Yıllardır bunun birçok örneği hayata geçirilmişse de; anonim şirkete dönüştürülen birçok kurum ne yazık ki bugün eskisinden daha kötü durumda. Bu kurumların büyük çoğunluğu zarar etmeye devam ederken, çalışanlar arasındaki iş barışı bozulmuş ve özlük haklarından ciddi kayıplar söz konusu olmuştur.
Bunun örnekleri PTT ve ÇAYKUR’da yaşanmaktadır. PTT’nin başına gelenler gibi şirketleştirilmesi öngörülen MKE’de de; PTT’de olduğu gibi partizan ve keyfi bir yönetimin önü açılarak tüm mal ve hizmet alımlarının yandaşlara peşkeş çekileceğini görmemek mümkün değildir.
Dahası, anonim şirkete dönüştürülen kurumların birçoğu zaman içerisinde özelleştirme kapsamına alınarak yine yandaş iş adamlarına peşkeş çekilmiştir.
“MKE Kurumu ve bağlı fabrikaların ikinci bir Tank Palet Fabrikasına dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz.”
Şimdiye kadar, ister özelleştirme ister yeniden yapılandırma isterse statü değişikliği adı altında yapılan değişikliklerin neredeyse tamamı, uzun vadede çalışanların özlük haklarında ciddi kayıplar yaşanmasına neden olmuştur.
Yaşanan bu olumsuz örnekler ve kadrolaşmadaki partizan anlayışlar nedeniyle Kurumda yaşanacak olası bir dönüşümde, Kurum içinde yetişmiş, kritik işler başarmış, tecrübeli birçok çalışanın başka kurumlara geçme talebinde bulunacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla özgün bir iş kolundaki yetişmiş, liyakatli ve önemli bir tecrübenin kaybedilmesi söz konusudur.
Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) olarak biliyoruz ki; ekonomik olarak ülkeyi çöküşe sürüklemiş olan iktidar çözümü bir kez daha kamuyu tasfiye etmekte bulmuştur. Sadece MKE Kurumunu değil daha sonrasında tüm Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) bir bir Anonim Şirket Statüsü kazandırarak satışına zemin hazırlamaktadır. Siyasi iktidar, ekonomik olarak yaşadığı çıkmazı yüzbinlerce kamu çalışanının iş güvencesini elinden alarak aşmayı hedeflemektedir.
Tüm Memur ve İşçi arkadaşlarımız şunu çok iyi bilmelidir ki kamudaki iş güvencesi ne kadar tasfiye edilirse özel sektör mantığında oluşacak yeni yapıda bunun kat ve kat fazlası yaşanacaktır.
Sonuç olarak; sorunlarımızın çözümü, iş güvencesinin ortadan kaldırılması değil, zamana uygun teknolojinin MKE Kurumuna kazandırılması, liyakat ve eğitimin temel alındığı bir personel rejiminin oturtulması ve partizan yöneticilerle kurumların arpalığa çevrilmediği bir yönetim anlayışıyla Kurumumuz çok kısa sürede ayağa kaldırılabilecekken tercih edilen yol ve niyetin iyi olmadığını görmekteyiz.
