ESM ve TES-İŞ sendikası olarak 7 Mart günü saat 12.30’da DSİ lokalinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kutlandı. Yemekte ESM yönetim kurulu Kadın Sekreterimiz Havva Yurdunuseven bir basın açıklaması yapmıştır.
BASINA VE KAMUOYUNA
Hayatın her alanında yaşamın yükünü taşıyan emekçi kadınlarımız, TES-İŞ ve ESM Sendikalarının birlikte düzenlemiş olduğu yemeğimize katılarak 8 Mart etkinliğine sahip çıktığınız için sendikalarımız adına teşekkür ediyor, hepinize hoş geldiniz diyorum.
8 Mart, biz kadınların erkek egemen düzene karşı yürüttüğü mücadelede sembol olmuş bir gündür. Bundan tam 157 yıl önce Amerikalı tekstil işçisi kadınların insanlık dışı çalışma koşullarına karşı başlattığı ve 129 kadın işçinin yanarak can verdiği mücadele bugün bizimle sürüyor.
Kadınlarımız yüzyılı aşkın süreden beri özgürleşme mücadelesi vermektedir.Ancak aradan geçen bunca zamana rağmen, ezilmeye sömürülmeye ve cinsiyet ayrımcılığına uğramaya devam ediyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını birçok batılı ülkeden daha evvel vermiş olmasına rağmen kadınlarımız çağdaş seviyeye bir türlü ulaşamamıştır.
Kültürel değerlerin kadının çalışmasını engellenmesi, temel ve mesleki eğitimin yetersizliği, eğitimli genç kızların daha çok “kadına uygun” işlere yöneltilmesi, işlerin sosyal güvenceden yoksun olması, ücretlerin düşüklüğü, iş saatlerinin düzensizliği, çalışma şartlarının olumsuzluğu, işe alımlarda cinsiyete dayalı ayrımcılık, köyden kente göç ve kadınların kentte çalışmaya uygun görülmemesi, kentlerde çalışan kadınların kayıt dışı işlerde yoğunlaşması, kayıt dışı işlerin yapısının özellikle kadın işgücünün istihdam edilmesini kolaylaştırması, kadınların evlilik, doğum ve çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi nedenlerle işten ayrılmaları ya da işlerinin kesintiye uğraması, işgücü piyasasının cinsiyet temelinde ayrışması, kadınların başlıca sorunlarını oluşturmaktadır.
Bu gün hala fabrikalarda yanan, sellerde boğulan biziz!
Bu gün hala balık istifi dizildiğimiz traktör kasalarında, minibüslerde can veren biziz!
Bu gün hala iş yerinde evde sokakta kadın cinayetleri ile katledilen, tacize tecavüze uğrayan biziz!.
Ülkemizde hala çok sayıda çocuk gelinler var. Ne yazık ki kız çocukları para karşılığında satılmakta töre uğruna kurban edilmektedir.
Başbakan kadınlarımızın kaç çocuk yapacağına, Kürtaj yaptırıp yaptıramayacağına sezaryenle doğumun milletin nüfusunu engelleme operasyonu olduğuna varana kadar kadının tüm mahremiyetine karışmaktadır.
Biz Kadınlar, artık kadın bedeni üzerinden politika yapılmasını istemiyoruz.
237 kadının öldürüldüğü 2013 yılı, kadına yönelik şiddetin zirveye çıktığı yıl oldu.
Dilimiz, rengimiz, etnik kökenimiz, inancımız farklı olabilir, çalışma alanlarımız farklı olabilir ama maruz kaldığımız sömürü aynıdır. Bizi yok sayan, emeğimiz ve bedenimiz üzerine çöreklenen bu erkek egemen tahakkümü, bulunduğumuz her noktada örgütlenerek ve dayanışma ilişkilerimizi güçlendirerek ortadan kaldıracağız.
8 Martların bedel ödenerek yaratıldığının bilincindeyiz.
Örgütleneceğiz ve yaşamın her alanında var olma mücadelesini sürdüreceğiz.
Bu gün haykırıyoruz emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir.
Yaşasın kadın dayanışması. 7 Mart 2014
Havva YURDUNUSEVEN
ESM Samsun Şubesi Kadın ve Dış İlişkiler Sekreteri