BASIN AÇIKLAMALARIHABERLERŞUBE AÇIKLAMALARIŞUBE HABERLERİ

SEÇİM NEDENİYLE ERTELENEN ZAM SAĞANAĞINA HAZIR OLUN!

BASINA VE KAMUOYUNA
Seçim öncesinde döviz kurundaki hızlı yükseliş nedeniyle yapılması planlanan zamlar seçim nedeniyle bekletildi. Önümüzdeki dönemde, tamamen dışa bağımlı olduğumuz ve fiyatları döviz fiyatlarına göre belirlenen doğalgaz, elektrik, benzin ve mazot fiyatlarına çok yüksek oranda zam gelmesi bekleniyor. Ekonomide temel girdi niteliğindeki bu ürünlere yapılan zamlar, zincirleme biçimde iğneden ipliğe tüm mal ve hizmetlere yansıyacak, ete, süte ve diğer nihai tüketim maddelerine yayılacak.
Akaryakıt dağıtımı ve ticareti tamamen özel sektörde olduğu için bu ürünlere kurdan kaynaklanan maliyet artışları seçim öncesi yansıtıldı, gereken zamlar yapıldı. Böylece benzinin litre fiyatı, seçimden önce 5.08 TL’yi gördü. Ekonomide yine temel girdi niteliğindeki elektrik ve doğalgazda ise kura bağlı maliyet artışı nedeniyle zorunla hale gelen zamlar bekletildi.
SAĞLIKTA YÜZDE 40 ÖRTÜLÜ ZAM

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yayınladığı bir genelge ile MEDULA sistemi üzerinden verilen klinik muayene hizmetlerine resmi tatil günlerinde muayeneye provizyon vermeyi kesti.  Bundan sonra artık hastalar hafta sonu ve 19 Mayıs ve Kurban Bayramı gibi diğer resmi tatil günlerinde anlaşmalı hastanelerde SGK üzerinden klinik tedavi hizmeti alamayacağı için özel hastanelere gitmek zorunda kalacak. Özel hastanelere gidecek hastalar ise provizyonu cepten ödeyecek. Özel hastanelere giden hastalar da provizyon alamadıkları için yüzde 40 daha fazla tedavi ücreti ödemek zorunda kalacak. Bu sağlık hizmetlerine yapılan gizli bir zamdır. Devletin vatandaşa kesintisiz sağlık hizmeti sunma görevi vardır. Resmi tatil günlerinde klinik hizmetinin kaldırılması hasta haklarına aykırıdır. Bu, Anayasa’ya, Sosyal Güvenlik Kanunu’na ve hasta haklarına aykırı bir düzenlemedir.
 PATATES YÜZDE 170,KURU FASULYE YÜZDE 52, PİRİNÇ YÜZDE 42 ZAMLANDI!
 Kırmızı eti bayramdan bayrama, beyaz eti ayda bir yiyebilen dar gelirli yurttaşın sofrasına, artık patates, pirinç ve kuru fasulye bile bu yıl uğramaz oldu. Son bir yılda patates yüzde 170, kuru fasulye yüzde 52, pirinç yüzde 42 zamlandı. Bu fiyat artışlarında dünya fiyatlarındaki yükselişlerin yanı sıra Türkiye’deki üretim yetersizliğinin payı büyüktür… Özellikle 2013’te üretim yetersiz kalan patatesin kilosu 5-6 TL’ye kadar çıkmıştır. Türkiye pirinçte ise net ithalatçı bir ülkedir ve kur artışlarından direkt etkilenmektedir. Bu yıl, kuraklık nedeniyle pirinç ve buğday rekoltesinde ciddi düşüş beklenmektedir. Bu da fiyatları önemli oranda yükseltecek bir etkendir.
SIRADA DOĞALGAZ VE ELEKTRİK ZAMMI VAR
Doğal gazı yüksek fiyattan alıp halka daha uygun fiyattan satan BOTAŞ’ın zararı 2 milyar lirayı aşmıştır. Kurda yaşanan yükseliş bu zararı daha büyütmektedir. BOTAŞ siyasi baskılarla zam yapmayarak bu zararı sırtlamaya çalışıyor. Ancak bu fiyatlama politikası sürdürülemez niteliktedir ve doğal gaza zam artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Sektör temsilcileri, döviz kurundaki artış nedeniyle doğal gaza yüzde 20-25 zam yapılması gerektiğini ifade etmektedir. Kurlardaki hızla yükselme sürecine rağmen doğal gazda gereken zam, seçim sonrasına bırakılmıştır. Seçim öncesi ertelenen zamlar seçimden sonra vatandaşa birikmiş olarak yansıyacaktır. Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 50 sini doğalgaz çevrim santrallerinden karşılıyor. Bu nedenle döviz kuru ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar elektrik fiyatları üzerinde ciddi baskı oluşturmaktadır.
ZAM SAĞANAĞI DEVAM EDECEK
AKP, iktidarı boyunca ekonomiyi; borsa’ya, tahvil ve bonoya yatırım yapıp parayla para kazanmaya gelen sıcak para ile çevirdi. Bu sayede döviz ucuz kaldı, ithalat patladı, cari açık büyüdü. AKP, halka borçla finanse edilen sanal bir refah dönemi yaşatarak bunu oya tahvil etti. Ancak, ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını 85 milyar dolardan 50 milyar dolara düşürerek piyasalara verdiği likiditeyi daraltması dışında, azalan güven ve artan ülke riski nedeniyle artık sıcak para muslukları iyice kısıldı. Türkiye’nin çevirmesi gereken yüklü miktarda dış borcu var, dış kaynak girişi ise giderek kıtlaşıyor. Yani önümüzdeki süreçte döviz girişleri iyice azalacak, hatta net bazda çıkış yaşanacak; bu yüzden de döviz pahalanmaya devam edecek. Döviz fiyatındaki artış, tüm ithal girdilerin maliyetini artıracak, yerli tarım ve sanayi ürünlerinin fiyatını da yükseltecek. Döviz fiyatındaki yükselme nedeniyle, hem halkın temel ihtiyacı hem de sanayinin temel girdisi niteliğindeki benzin, mazot, doğal gaz, elektrik fiyatları artmaya devam edecek. Ekonomide temel girdi niteliğindeki enerji ürünlerine yapılan zamlar, zincirleme biçimde iğneden ipliğe tüm mal ve hizmetlerin fiyatına yansıyacak, ete, süte ve diğer nihai tüketim maddelerine yayılacak. Dalga dalga yayılacak zamlarla, enflasyon azacak. Gelirleri bu paralelde artmayan geniş halk kitleleri, reel olarak daha da yoksullaşacaktır. 08/04/2014
Müşfik Veysel ERDOĞAN
Şube Başkanı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir