Sendikamızın açtığı dava neticesinde TEİAŞ Genel Müdürlüğü’nün mesai takibinde kullanılacak kartlara parmak izi kaydı almasını ve bu yolla kişisel verileri hukuka aykırı biçimde toplamasını engelledik.
TEİAŞ tarafından başlatılan uygulamanın, Anayasa’nın 17., 19. ve 20. maddelerinde düzenlenen “kişi dokunulmazlığı”, “kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı” ve “kişi hürriyeti ve özel hayatın gizliliği hakkı”na açıkça aykırı olduğu, Anayasa’nın 90. maddesi gereği ulusal mevzuatın üzerinde yer alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde düzenlenen “özgürlük ve güvenlik hakkı”, 8. maddesinde düzenlenen “özel hayatın korunması” ve Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesinin 17. maddesinde düzenlenen “mahremiyet hakkı” kurallarına da aykırı olduğu, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gereği, avuç içi damar izinin kişiye ait bir “özel nitelikli kişisel veri” olduğu, davalı idarenin “veri sorumlusu” olarak bu kişisel veriyi
işlemek için dava konusu işlemi tesis ettiğinin açık olduğu, disiplin soruşturması tehdidi ile personelin özel nitelikli kişisel verisinin alınmasında açık rızadan bahsedilemeyeceği, mezkûr verinin yasanın “yasak” hükmüne rağmen, hukuka aykırı şekilde elde edildiği, davalı idarenin, tüm kurum personelinin özel nitelikli kişisel verilerini toplamayı emreden işlemine ilişkin olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu’ndan görüş almasının gerektiği talepleri ile yaptığımız başvuru sonucu TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından parmak izi uygulaması ile mesai takibi yapılması Danıştay 12. Dairesi tarafından hukuka aykırı bulunmuştur.
HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN ESM’DE BİRLEŞELİM!
