BASINDAN

TERMİK SANTRALLER VE LİNYİT SAHALARINI ÖZELLEŞTİRMEDEN VAZGEÇİN

Soma Olay Gazetesinde çıkan haber:

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK’e bağlı sendikalar tarafından elektrik dağıtım, termik santraller ve linyit kömür sahalarının ihale yoluyla satışı ile ilgili olarak basın açıklaması yapıldı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK’e bağlı Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri Sendikası ESM Balıkesir Şubesi ESM Soma ELİ İşyeri Temsilciliği ve ESM Soma SEAŞ İşyeri Temsilciliği, elektrik dağıtım, termik santraller ve linyit kömür sahalarının ihale yoluyla satışı ile ilgili olarak basın açıklaması yaptı. ELİ Müessese Müdürlüğü binası önünde yapılan basın açıklamasına, ESM Balıkesir Şubesi Örgütlenme Sekreteri Dilek Tabak, ESM Balıkesir Şubesi Çevre, Dış İlişkiler ve Kadın Sekreteri Fatma Erdem, ESM Soma ELİ İşyeri Baş temsilcisi Ali Burak Zamanoğlu, İşyeri temsilcisi Veli Can Kaya, SEAŞ İşyeri temsilcisi Eylem Can ve üyeler katıldı.



ESM Yönetim Kurulu adına açıklama yapan işyeri temsilcisi Veli Can Kaya tarafından yapılan açıklama şöyle; “Son torba yasadan çıkan enerjide özelleştirme yeni işsizler ve ölümlü iş kazalarını getirecektir. AKP iktidarı enerji alanındaki yanlış politikalarına bir yenisini daha ekleyerek 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6353 sayılı torba yasa ile 1979 yılında 2172 sayılı yasayla devletleştirilen, daha sonra 1983 yılında 2840 sayılı yasa ile devlet tarafından işletilecek madenler kapsamında alınan TKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan; Muğla (Yatağan, Turgut, Milas, Ören), Ankara ( Nallıhan, Çayırhan), Sivas (Kangal), Konya (Ilgın), Çanakkale (Çan), Manisa (Soma), Bursa (Orhaneli, Keles), Bingöl (Karlıova), Bolu (Göynük), Çorum (Osmancık, Dodurga) linyit sahalarının 04.06.1985 tarihli ve 3213 sayılı maden kanununa 12.07.2012 tarihinde eklenen geçici madde ile ‘2840 sayılı kanuna ekli listedeki Linyit ruhsatları ile daha sonra bu sahalarla birleştirilmek suretiyle 2840 sayılı kanun kapsamına dahil olan linyit sahaları, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları hakkında kanuna göre Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirilir’ denilerek özelleştirmenin önü açılmıştır.

Bu yasa ile tartışmasız ki, termik santrallere kömür sağlayan linyit sahaları da özelleştirilecektir. Bu özelleştirmeler; ülkemizde enerjide dışa bağımlılığını arttıracak, yerli enerji kaynağımız olan linyit madenlerini, yerli ve yabancı sermaye tekellerine açacak, enerji maliyetlerini yukarı çekecek ve halkın elektriği daha pahalı kullanması sonucu doğuracaktır. Aynı zamanda; Linyit madenlerinin özelleştirilmesi, yeraltı kaynaklarımızın talan edilmesine neden olacaktır.

Bunun yanı sıra, özelleştirilen linyit sahalarında taşeronlaşmanın önü açılacak, bu da iş sağlığı ve iş güvenliğini zafiyete uğratacak ve iş kazalarının artmasına neden olacaktır.

Termik santrallere kömür sağlayan linyit madenlerinin özelleştirilmesi, ülkemizin enerji sorununun çözümüne herhangi bir katkı sağlamayacağı gibi aksine enerjide dışa bağımlılığı arttırarak sorunların büyümesine ve çıkmaza girmesine neden olacaktır.

Bu özelleştirme ile özel sektör tarafından yapılacak sermaye yatırımı yeni bir endüstriyel tesis ortaya çıkarmayacağı gibi, üretim ve istihdam üzerinde de olumlu hiçbir etkisi olmayacaktır. Oysaki, madencilik sektörü ağır ve tehlikeli işler statüsünde olması nedeniyle, kalifiye eleman ve iş güvenliği açısından özel koşullar gerektirmektedir. Bu alanların özelleştirilmesiyle birlikte, iş güvencesi olmayan, düşük ücretle çalışan, emeği sömürülen, örgütsüz, sendikasız, köle profili oluşturacaktır. Özelleştirilen sahalarda çalışacak işçiler, özel sektörün işi ucuza mal etme kaygısı yüzünden, büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakılacaktır. Santrallerde özelleştirmenin ilk adımını Kütahya Seyitömer linyit kömür sahalarının EÜAŞ’a devri ile atmaya başladılar. Seyitömer Santrali bu yıl ihaleye çıkacak, peşinden sıra diğer santrallere gelecektir.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Boğaziçi Elektrik (İstanbul Avrupa yakası) Gediz Elektrik (İzmir-Manisa) Akhisar Elektrik (Antalya-Burdur-Isparta) elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi için ilana çıktı.

Boğaziçi ve Gediz elektrik dağıtım bölgelerinin önceki özelleştirme ihalesi Ağustos 2010, Akdeniz elektrik dağıtım bölgesinin ise Aralık 2010’da gerçekleşmişti.

İhale tarihinde oluşan fiyatlar, katılımcı firmalar tarafından yüksek bulunmuş, yatırımcılar fizibilitelerin üstünde yapılan teklifler, global ekonomik konjonktür ve finansman bulmada yaşanan sıkıntılar gibi nedenlerle işletme hakkını devralmamıştı.

Görünen o ki, elektrik dağıtım işletmeleri patronların istediği şekilde satışa sunulacaktır. Kamu kuruluşu daha çok zarara uğratılacak, tüketiciye ise elektrik faturası katlanarak gönderilecektir.

Torba yasanın içinden çıkan;

Başkent Doğalgaz’ın blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi, satıştan gelen gelirlerden, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın özelleştirme giderleri düşülecek, Belediyenin doğalgaz borçları Botaş’a ödenecektir. Başkent Doğalgaz, BOTAŞ’a ve Hazineye olan borçlardan dolayı özelleşiyor. Doğalgazın özelleştirilmesi, halkın cebindeki paraların yanması demektir.

Enerji üretiminde yanlış ve özelleştirmesi politikalardan bir an önce vazgeçilmeli ve yerli kaynaklara dayalı enerji üretimine uygun kamusal politikalar izlenmelidir.

Her özelleştirmede olduğu gibi; linyit madenlerinin ve termik santrallerin özelleştirilmesi de, gerek ülke gerçekleri ve çıkarlarıyla bağdaşmayacak, gerekse ucuz kaliteli sürekli enerjinin elde edilmesini sağlamayacaktır. Çünkü; geçmiş özelleştirme deneyimleri bize göstermektedir ki, özelleştirme uygulamaları, halkın çıkarlarıyla örtüşmemektedir. Yoksullaşan halkın, giderek pahalılaşan elektriği ve doğalgazı kullanması imkanı kalmamıştır.

Bunun içindir ki; Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) olarak enerji üretiminin stratejik öneme sahip olduğunu bildiğimizden dolayı dışa bağımlı enerji politikalarına ve özelleştirmelere karşıyız. Dışa bağımlı enerji politikaları ve özelleştirmeler aynı zamanda sendikasızlaştırma- taşeronlaştırma ve güvencesiz çalışma koşullarının dayatılması demektir.

1984 yılından bu yana Anayasaya giren özelleştirme uygulamaları, binlerde kamu görevlisini işten atmış ya da güvencesiz ortamda çalıştırmıştır. Tekel işçilerinin direnişi buna en iyi örnektir. Elektrik birimlerinde ve Linyit sahalarındaki özelleştirmeler binlerce çalışanın sendikasız kalmasına neden olacaktır. Siyasal iktidar hem kamu birikimlerini özel sektöre peşkeş çekmekte hem de örgütlü mücadeleyi baskı altına almayı hedeflemektedir.

ESM olarak, linyit sahalarının termik santrallerle birlikte, elektrik dağıtım işletmelerinin neredeyse hibe edilerek özelleştirilmesine karşı çıkarken, enerji ihtiyacının karşılanması bakımından tek çözümün, kamusal üretim ve hizmet sunumundan geçtiğini vurguladık, vurgulamaya devam edeceğiz. Bu konuda kamuoyunu oluşturmakta ve halkımızı bilgilendirmekte kararlıyız.

Buradan siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz.

Termik santrallerle, termik santrallere kömür sağlayan linyit sahalarının ve elektrik dağıtım birimlerinin özelleştirilmesinden vazgeçin. Madenler halkındır satılamaz, elektriğe dokunma şalter atar, söz yetki karar çalışanlara, işimize ekmeğimize emeğimize sahip çıkalım ve iş yerlerimiz çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğidir.’ denildi.

Gazete kupürleri ve resimler için lütfen tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir