Karaman‘ın Ermenek İlçesinde bulunan Özel bir şirkete ait kömür ocağını su basması sonucunda, Ocakta 18 işçi mahsur kalmıştır. 29 ekim 2014 tarihinde incelemelerde bulunmak üzere olay yerine KESK heyetiyle birlikte giden sendikamız Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Başkanımızın gözlemleri aşağıda verilmiştir.
Her türlü engellemeye rağmen kararlılığını sürdüren KESK heyetimizle birlikte uzun süren uğraşları sonucunda olay yerine ulaşılmıştır.
Alanda bulunduğumuz süreçte kurtarma çalışmaları devam etmekte olup su seviyesi hızla yükselmekteydi. Edindiğimiz bilgilerden anlaşıldığı üzere; su boşaltma için araç gerecin o madende olmadığı, çevre illerden gelen araçların verimli kullanılmaması sonucu kazaya anında müdahalede geç kalınmıştır. Oysa aynı ocakta 2011 yılında yine su basması yaşanmış işçilerin öğle yemeği için dışarıda olmaları nedeniyle kaza ucuz atlatılmıştır. Bu ocağın sabıkası mevcutken bu tür kazalar için önlem alınmaması sadece işverenin kar hırsından başka bir şey değildir.
Umutla bekleyenleri için söz bitti, biz uyarmıştık demek bile anlamsızlaşıyor. Nasıl olsa kaybettiğimiz yaşamlar geri gelmeyecek…
Ocakta çalışan işçiler genellikle çevre yoksul köylerden sağlanmakta, sendikasız ve düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. Ocakta 3 vardiya halinde çalışma yapılmakta olup, kaza anında ocakta bulunan 26 işçiden 8 işçi kendi imkânları ile dışarı çıkmış olup, ocak içerisinde 18 işçi mahsur kalmıştır. Olay; 08.00 – 16.00 vardiyasında saat 12.15 civarında, yani öğlen yemeği esnasında meydana gelmiştir. Madene çıkıp inme süresinden kazanma uğruna, işçilerin mahsur kalmasına neden olunmuştur.
Madende yaşam odası bulunmamaktadır. Olayın meydana geldiği ocakta, özel sektör tarafından rodövans yöntemi ile üretim yapılmaktadır. Madenin çevresinde su için gerekli çalışmanın yapılmadığı öğrenilmiştir.
Havza madenciliği yapılmadığı için, ocaklarda yapılan üretimle mücavir alanlarda daha önceki yıllarda yapılan imalatların birbirini nasıl etkileyebileceği bilinmeden planlama ve üretim gerçekleştirilmektedir.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM), sorunlu bir bölgeyi neden incelemeden özel sektöre izin vermektedir? Sektörde uygulanan rodövans ve taşeronlaştırma uygulamaları parçalı üretim mantığı ile yürütüldüğü için kazanın oluşmasında MİGEM’in payı bulunmaktadır. Sahada bulunan Enerjiden sorumlu bakan, MİGEM’in kime bağlı olduğunu bilmiyor mu?
Maden kazaları son yıllarda hızla artmaktadır. 2008 yılında 43 maden çalışanı iş kazası sonucu yaşamını yitirmişken, 2009 yılında bu sayı 92‘ye çıkmıştır. 2010 yılında 105 işçi, 2011 yılında 77 işçi, 2012 yılında 61 işçi maden kazalarında yaşamını yitirmiştir. 2014 yılında maden sektöründe iş kazaları sonucu 400 civarında insan hayatını kaybetmiştir.
Sendikamız, başta taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma başta olmak üzere çalışma yaşamını gittikçe daha güvencesiz hale getiren sisteme karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Madenlerimiz; kamu yararı öncelikli olarak, bilim ve tekniğine, ölçek ekonomisine ve havza madenciliğine uygun olarak planlanmalı ve işletilmelidir. Özel sektörün bunca kanlı üretimine karşın hiç bir şey yokmuşçasına devam edilmesini anlayamıyoruz. Artık özel sektörün tüm işletmeleri kapatılmalıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.