ESM Eskişehir İl Temsilciliği Tarafından Basın Açıklaması Düzenlendi.

ESM Eskişehir Temsilciliğimiz tarafından DSİ 3.Bölge Müdürlüğü önünde düzenlenen basın açıklaması;

Kamu Mühendisleri ülkemizin her alanda gelişmesi ve çağının ilerisinde olması için gece gündüz faaliyet gösteren, ülkemizin tüm altyapı, üstyapı, kamu yapıları, otoyol, köprü, tünel, baraj, hastane, okul, demiryolu, tarım ve ormancılık, havaalanları, tersane, bilişim sistemleri, savunma sanayi, ve enerji santralleri gibi tesislerin; Ar-Ge, teknik şartname ve projelendirme, ihale, yapım, kontrollük ve kabul işlemleri, işletme ve bakım aşamalarında aktif görev almaktadırlar.

Söz konusu işlerin teknik olarak tasarlanması, yapılması, bakımı ve işletilmesiyle ilgili birinci derecede sorumluluk almalarının yanında toplumsal refahın sağlanması, halkın eşit koşullarda hizmet alması ve ülkemizin geliştirilmesi adına da büyük pay sahibidirler.

Ancak Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları bunca sorumluluğa rağmen gün geçtikçe ekonomik sosyal ve özlük haklarının kayıpları artmakta ve her geçen gün değersizleşmektedirler.

Kayıplarımızın ve haklarımız ile ilgili tüm iyileştirilme taleplerimiz maalesef göz ardı edilmeye, devam ediyor.

Kamudaki eşdeğer meslek sınıflarına farklı gerekçelerle maaş ve özlük iyileştirmeleri verilirken, kamu mühendisleri sürekli olarak yok sayılmaktadır Eşdeğer emeğe sahip farklı gruplar arasındaki ekonomik fark giderek açılmaktadır. Bu sistematik dışlanma nedeniyle kamuda çalışan meslektaşlarımız çok ciddi bir yoksullaşma ve geçim sıkıntısı sorunu ile yüz yüze kalmıştır.

Örnek vermek gerekirse 2022 yılında kamu kurumları tarafından yürütülen 3.134 adet projeye toplam 184,3 milyar TL ödenek tahsis edilmiş, 2023 yılında ise bu miktarın 643,2 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir. Bu bağlamda, kamu kaynaklarının harcanmasının önemli bir kısmının sorumluluğu kamu mühendislerinin üzerindedir.

Tüm bu risk ve sorumluluğun karşılığı olarak 2023 Şubat verileriyle bir mühendis ortalama 18.000 TL gelir elde etmekte ve 30.700 TL olan yoksulluk sınırı altında çalışmaktadır. Kamuda çalışan mühendislerin özlük haklarının yıllar içinde dengi olan hâkim, savcı ve doktorluk gibi mesleklerin çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Son zamanlarda; sağlık personeli, öğretmenler, adalet personeli, akademisyenler, gibi birçok kamu personeline çeşitli düzenlemelerle iyileştirmeler yapılmasına karşın kamu mühendislerine herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. Kamuoyunda 3600 ek göstere düzenlemesi olarak bilinen çalışmada kamu mühendislerinin ek göstergeleri 4200’e çıkartılmış ancak yansıtma oranları %145’te sabit kaldığı için herhangi bir fayda sağlanamamıştır.

Yine aynı şekilde her yıl, Mart ayından başlayarak tüm kamu görevlilerini kapsayan vergi dilimi zulmü yaşanmaktadır. Yıl sonuna kadar tüm kamu görevlileri, pozisyonlarına göre Mart ayından itibaren %15, %20, %27’lik vergi dilimine girmektedir. %15’lik vergi diliminden %20’lik ya da %27’lik vergi dilimine giren memurlar vergi dilimi değişikliğinden dolayı yeni kayıplara uğramaktadır.

Ülkemizde vergi yükünün çalışanlarımızın omuzlarına yüklendiği de açık bir gerçektir. Çalışanların alım gücünü ücret ve vergi politikaları yoluyla da yükseltmek mümkündür.

Ülkemizde teknik hizmetler sınıfının en üst noktasında görev yapan ve özel ihtisas gerektiren mühendislik mesleğinin unvan, yetki, kapsam, çalışma şartları, meslekte ve konusunda uzmanlaşmanın ve mesleki gelişiminin de düzenlenebilmesi için bir “Mühendislik Meslek Kanunu”na gereksinim bulunmaktadır.

Konuyla ilgili olarak 1954 yılından beri faaliyetlerine devam eden TMMOB nin talepleri ve değerlendirmeleri de mutlaka dikkate alınmalıdır.

Ayrıca yine emek mücadelesi içinde yer alanlar grupların farklılaştırılarak mücadele birliğini bozmak adına hamleler yapıldığını da maalesef görmekteyiz.

6 Şubat 2023’te ülkemizde yaşanan deprem felaketinde mühendisliğin ne kadar önemli bir konu olduğu görülmüş ve kamu yararı adına, yapıların inşa ve denetim aşamalarında Kamu Mühendislerinin daha fazla rol alması gerektiği ortaya çıkmıştır. 11 tane ili etkileyen deprem felaketinde, Kamu Mühendislerinin aktif rol aldığı yapıların yeterli performans gösterdiği görülmüştür.

Bu sebeple Kamuda çalışan tüm mühendis, mimar ve şehir plancılarının emeği yok sayılamaz !

Mühendis, mimar ve şehir plancılarının daha iyi koşullarda çalışma, emeğinin karşılığını alma ve hak ettiği şekilde yaşayabilme talepleri dikkate alınmak zorundadır.

Sonuç olarak; Kamu Mühendislerinin mağduriyetlerinin giderilebilmesi ve mesleki gelişiminin teşvik edilebilmesi için aşağıda yer alan düzenlemelerin acilen yapılması gerekmektedir

Ücretli kesimlerin omuzuna yıkılan vergi yükü hafifletilmeli, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayanmalıdır. Kamu çalışanları ücretlerinde yapılan gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir.
Çalışma dönemlerinde ücreti oluşturan kalemlerden biri olan ek ödeme emekliliğe yansıtılmalıdır.
Kamuda çalışan tüm mühendisler için “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında diğer meslek gruplarına yapıldığı gibi yeni bir ödeme kaleminin oluşturulmalıdır.
Kamu Mühendisi gelirinin; yakın zamana kadar benzer gelire sahip olan ve kamuda mühendise denk kabul edilen hâkim-savcı, doktor gibi mesleklerin gelir seviyesine çıkarılmalıdır.
Her ne kadar çalışma dönemlerinde kamu çalışanı ücretini oluşturan kalemlerden biri olsa da asıl emeklilik dönemindeki emeklilik ücretinde etkisi olan ek gösterge yeniden düzenlenmelidir.
İhracat yapan kamu kuruluşlarında ihracat primi ödemesi ilgili kurumda görev yapan tüm memur personele verilmelidir.
Mühendis, mimar, şehir plancılarının kamuda istihdam, atama ve güvenceli kadro konusunda ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır.
Aynı statüde yer aldıkları diğer meslek sınıfları ile aralarındaki eşitsizliklerin ve farklılıkların giderilmesi amacıyla kamuda çalışan ve teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis, mimar ve şehir plancılarının 375 sayılı KHK’ye ekli (I) SAYILI CETVEL’de yer alan Uzman Tabip, Tabip ve Diş Hekimlerine sağlanan ek ödeme oranı baz alınarak, emeklilik haklarında da etkisi olan “ek ödemeler” oranlarında iyileştirme yapılarak eşitsizlik ortadan kaldırmalıdır.
Başmühendis, Başmimar, Mühendis, Mimar, Bölge Plancısı ve Şehir Plancılarının mali haklarında iyileştirme Ek Ödeme oranları, %180 ile %200 seviyesine yükseltilmeli ve emekli keseneğine yansıtılmalıdır.
Kamuda çalışan toplam personel içerisinde teknik hizmetler sınıfına tabi kamu çalışanı sayısının yeterli seviyeye çıkarılmalı ve kamu istihdamı arttırılmalıdır.