İktidar Orta Vadeli Program (OVP) ile gelecek üç yılda yeni saldırıların işaretini verdi. Yeni program ile yüksek enflasyona rağmen düşük ücret artışları, emeklilikte sefaletin daha da derinleşmesi, çalışma yaşamında güvencesizliğin ve esnekliğin daha da artması öngörülüyor.
SUÇ YİNE EMEKÇİLERDE!
Yine bildiğimiz yalanları dinliyoruz. Bunların başında yüksek enflasyona ücretlerin neden olduğu geliyor. Yeni yılda asgari ücretten memur maaş artışlarına kadar ücretlerin iktidarın belirlediği hedef enflasyona göre belirlenmesi dile getiriliyor.
İktidarın OVP’ye göre 2025 yılı için öngördüğü hedef enflasyon ise % 17,5! Ücret artışlarının buna göre yapılması mevcut yoksulluk tablosunun daha da koyulaşması demek olacak!
EMEK DÜŞMANLIĞININ REHBERİ IMF!
Ücret artışlarının hedef enflasyona göre uygulanması IMF’nin de önerileri arasında yer alıyor. IMF’ye borç veriyoruz popülizmiyle halkı uyutmaya çalışanlar, onun emek düşmanı politikalarını harfiyen yerine getiriyor.
OCAK ZAMMINDA HEDEF ENFLASYON TEHLİKESİ!
OVP, Ocak 2025’te yapılacak memur maaş zammının hedef enflasyonun bile altında kalacağını haber veriyor. Yeni OVP’de yer alan 2024 yılsonu için yüzde 41,5 tahmini tutarsa yılın ikinci yarısında resmi enflasyon yaklaşık yüzde 13,5 olacak. Memurlara Temmuz 2024’te yüzde 10 zam yapıldığı için bu oran yılın ikinci yarısında gerçekleşen enflasyondan düşülecek ve enflasyon farkı ile birlikte yüzde 6 zam yapılacak. Böylece memur maaş zammı yüzde 13,5 enflasyon karşısında yaklaşık yüzde 9,4 olacak. İktidar, TÜİK ve yetkili sendika marifetiyle Temmuz ayında aldığımız zam da enflasyonun altında kalmıştı. Tablo değişmezse bizleri Ocak 2025’te de aynı senaryo bekliyor! Yetkili sendikadan ve yancılarından bu duruma karşı bir ses var mı? Tabi ki yok!
KAMUSAL SOSYAL GÜVENLİK HAKKI TASFİYE EDİLİYOR!
Yeni OVP ile emeklilik ve sosyal güvenlik sisteminde yeni bir dönüşümün “müjde”si veriliyor. İktidar açıkladığı metinde “mali sürdürülebilirlik”, “sosyal güvenlik harcamalarının bütçe üzerindeki yükünü azaltmak”, “sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak” gibi süslü laflarla emeklilik ve kıdem tazminatındaki gasbın üzerini örtmek istemektedir. Bu süslü lafların arkasındaki hedef kamusal sosyal güvenlik sistemini ortadan kaldırmaktır. Hedefler arasında emeklilerin güncel taleplerinin bir teki bile yer almamaktadır!
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ (TES) VEYA EMEKLİLİK HAKKININ ORTADAN KALDIRILMASI!
OVP’de “tasarrufların artırılması” başlığı altında bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemini geliştirici düzenlemelerin hayata geçirilmesi hedefine yer veriliyor. Bu çerçevede 2025 yılı son çeyreğinde Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği ve tamamlayıcı emeklilik sisteminin (TES) kurulacağı belirtiliyor.
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ (TES) NEDİR?
TES, çalışan veya devlet tarafından, çalışanların kendi namına yapılacak nakdi katkıların emeklilik yatırım fonlarında değerlendirileceği bir sistem olarak kurgulanıyor. 2025 yılının 4. çeyreğinde devreye alınacak sisteme göre işverenler her ay çalışanlara maaşlarının % 8.33’ünü tazminat olarak ödeyecek, bu tutar emeklilik yatırım fonlarında biriktirilecek. Çalışanlar bu fonların seçimini ve dağılımını kendisi yapacak ve bir tür ikinci basamak emeklilik sistemi oluşacak.
Sosyal güvenlik harcamaları, emeklilik hakkı ve kıdem tazminatı sermaye, iktidar ve onların sözcülerinin yıllardır hedef tahtasına oturttuğu başlıklar arasında yer alıyor. İstiyorlar ki ölene dek çalışılsın, bu süreçte ücretlerimizde yapılan kesintiler sağlık ve emeklilik hakkı yerine sermayenin cebine girsin, emekçiler işlerinden veya emekli olduklarında tek kuruş tazminat alamasın! TES, bunun önünü açacak bir adımdır.
Sosyal güvenliğe bütçe katkısının azaltılması ve TES’in kurulması kamusal emeklilik sisteminin tasfiyesi anlamına geliyor. Gerekçeleri de hazır: Zaten emekli aylıkları yetersiz. SGK artık yükü taşıyamıyor. Emekçilerin kıdem tazminatı hakları TES adı altında özel sigorta şirketlerine havale edilsin, emekli olduklarında da bunu maaşlarına ek olarak alsınlar! Kamuda sağlık hakkına erişimde yaşanan sorunlar nedeniyle Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptırmaya ve özel hastanelerin kapılarına mahkum edilmemizi düşünün. Aynı durumu emeklilik hakkımız için de uyarlamak istiyorlar. Diyorlar ki bu “Çalışma dönemindeki yaşam standartlarını koruyacak, ek emeklilik geliri oluşturacak ve hane halkının daha fazla tasarruf yapabilmesine fırsat verecek bir çalışma”dır. Ancak sistemin tercümesi sosyal güvenlik sisteminin özelleştirilmesidir!
OVP İLE KIDEM TAZMİNATININ KALDIRILMASININ ÖNÜ AÇILIYOR!
Kıdem tazminatı emekçilerin bugün işverenler karşısında en önemli güvencelerinden biri. Yıllardır bu güvencenin ortadan kaldırılmasını her ortamda dile getiriyorlar. Yeni sistemle birlikte kıdem tazminatının işten çıkarılma gibi durumlarda verilmemesi öngörülürken; bu emekçileri işverenleri karşısında açıkça savunmasız hale getirmek demektir. Sisteme göre kıdem tazminatı işten ayrılırken değil, emeklilikte alınacak. 60 yaşına kadar işten ayrılma durumunda ise bir defaya mahsus olarak belirli koşullarda biriken tazminatın yarısının ödenmesi planlanıyor. TES’in kaynağı olarak kıdem tazminatı düşünülüyor. TES ile kıdem tazminatı ortadan kaldırılabilir ve TES için bir fona dönüştürülebilir. TES ile emeklilere yeterli bir emekli aylığı sağlanması mümkün değil. Dahası TES bir yandan kıdem tazminatını ortadan kaldırıp öte yandan sosyal sigorta sistemini zayıflatabilir. Elbette iktidar ve sermaye bunu elinden geldiğince gizlemek istiyor.
